Semih ÇAR 🍉

Cemil Meriç “Bir adamı tanımak için, düşüncelerini, acılarını, heyecanlarını, bilmemiz gerekir.” der. İsmet Özel de bir kitabında çocukken ressam olmak istediğini ama boyalar çok pahalı olduğu için şair olduğunu anlatır.

Bazen rotamızı mahrum bırakıldıklarımızla çizeriz. Mahrumiyet sandığımız bir bağışlamadır aslında. Bazen taş engel değildir, bizi doğru yoldan gitmeye sevkeder.

Acılar, duygular, mahrumiyetler kimliğimizi oluştururken çoğu zaman kim olduğumuz sorusunu düşünerek kayboluruz. Ya da kim olmak istediğimiz sorusuna katılıp hayallerde belirsizlik ilkesine tâbi oluruz.

Cümlelerime son vermeden evvel belirtmeliyim ki, "kimim" suâlini yüreğimizin ikametgâh adresi beyân edecektir.

Bataklıkta açan bir Nilüfer miyiz?
Güller bahçesinde bir diken miyiz?