Hey Cesur Yeni Dünya ki İçinde Böyle İnsanlar Var | Ruhların Kaçışı

#spiritedaway

Ruhların Kaçışı filmi her insanın bilgi,kültür seviyesine göre farklı şekillerde yorumlanabilen ilginç bir eserdir. Her ne kadar çok güzel manzaralara sahip olsa da sinematografisinden ziyade sembolik tarafı oldukça baskındır. Sahneler insana çok şey anlatıyor ve ilginç şeyler düşündürtüyor. Yani bu videoda en çok odaklandığım yer filmin sembolik kısmı oldu.Filmdeki bu “her sahnede mesajlar vermeliyiz” kaygısı beni oldukça etkiledi. The Matrix veya Ghost in the shell kadar karışık semboller içermiyor.Ayrıca sembolik tarafının oldukça güçlü olması onun oscar kazanan ilk ve tek anime unvanını almasına vesile olmuştur. Filmin rüya gibi olması bizi Carl Jung’un 'kolektif bilinçdışı' kavramına getiriyor.


Atalarımızdan miras olarak aldığımız birtakım hisler,davranışlar,deneyimler buraya hapsedilmiştir. Chihiro herhangi bir şey görmemesine,
deneyimlememesine rağmen rüyasında atalarından miras kalan tanrıları,inançları,olayları görüyor.Rüyada yaşanılan bu olaylar,aslında atalarının ona vermek istediği derslerdir.

Sanki ataları onunla konuşuyor,ona azimli olmasını öğretiyor. Birazdan anlatacağım alt metinlerden Chihiro’nun macerasının bir kişisel gelişim yolculuğu olduğunu zaten anlayacaksınız. Bu videoda filmdeki semboller hem kendi bakış açımla değerlendirilecek hem de Budizm'den,Taoizm'den ve de Şintoizm'den izler keşfedilmeye çalışılacaktır.