SELAHATTİN DEMİRTAŞ- İKİZ YASALAR AÇIKLAMASI

İkiz yasalar (İHANET YASALARI) sözleşmelerinin tüm maddeleri 4867 ve 4868 numaralı kanunlarla TBMM’nin 04/06/2003 tarihli oturumda mecliste çoğunluk olan Abdullah Gül başbakanlığındaki AKP hükümeti tarafından TBMM'de ÇEKİNCESİZ kabul edilmiştir. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından da 4867 ve 4868 numaralı kanunlarla onaylanan Sözleşmeler, 23.09.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Referandumda önümüze koydukları maddelerden 16 nolu olan madde doğrudan ikiz yasalarla ilgilidir ve KESİNLİKLE bölünmeyi ve federasyonu getirmektedir. Geçmişteki seçimlerde "ya istikrar ya kaos"gibi manşetlerle insanımızı tehdit eden fayans medyası Allah korusun evet çıkarsa sonrasında "Ya federasyon ya kaos" şeklinde manşetlerle çıkmayacağının da garantisi yoktur. Nitekim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hain Kadir Topbaş da "İstanbul diğer şehirlere benzemez kendi anayasası ile yönetilmelidir" şeklindeki açıklaması da yeni anayasa hakkında neden endişelendiğimizi açıklar niteliktedir.

İKİZ YASALARI İLGİLENDİREN BÖLÜM:

123 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak” ibaresi “kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle” olarak değiştirilmiştir.

1. İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği:
MADDE 123. –
İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.
İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.
Kamu Tüzel Kişiliği (eyalet, özerk bölge, otonom bölge, Büyükşehir, il, ilçe vs), ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur.

‘…kanunla veya cumhurbaşkanı kararnamesi ile kurulur’ ibaresi konmuştur.

Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar, görevleriyle ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına ilişkin hükümlerden yararlanır. Bakanlıkların kurulması, kaldırılması, görevleri ve yetkileri, teşkilat yapısı ile merkez ve taşra teşkilatlarının kurulması Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenir.”

Mevcut anayasanın 123. maddesi ülkemizin idari yapısını nasıl ve kimlerin belirleyeceği yazılıdır. Bu maddeye göre; “İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir. İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır. Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur”.
Maddenin sonunda bu tür bir bölgesel düzenleme, kamu tüzel kişiliği (eyalet, özerk bölge, otonom bölge) ‘ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanarak kurulur’ cümlesini attılar… Yerine ‘kanunla veya cumhurbaşkanı kararnamesi ile kurulur’ cümlesini koydular…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katıldığı 9 Aralık 2014 tarihinde Fatih Altaylı’nın sunduğu ‘Teke tek’ programında; “Dünyada gelişmiş güçlü ülkelere bakarsanız, bunların hiçbirinde eyalet korkusu diye, eyalet endişesi diye bir şey yoktur. Tam aksine eyalet yapılanmaları o güçlü ülkelerde çok daha süratle kalkınmayı getirir ve demokraside özellikle siyasi rekabeti getirir. Bu, güçlenme alametidir.” demişti.