KENDİMİZİ YÖNETMEYİ ÖĞRENMEK
Автор: Tuygan Çalıkoğlu
Загружено: 2025-07-31
Просмотров: 217
Türkiye henüz “Yetişkinler Toplumu” olmaktan çok uzak, Prof. Üstün Dökmen ’in ifadesiyle bir “Çocuk- Ana Baba Toplumu”. Çünkü çocuk doğumdan itibaren ana baba tarafından korumaya alınıyor ve bu koruma hiç bitmiyor. Öğrenim hayatı boyunca, bazı ailelerde ise yaşam boyu devam ediyor. Evliliklerde bile ana baba müdahil oluyor. Evlilik kalitesinin karı- kocadan çok, ailelerin birbirleriyle ilişki kalitesine bağlı olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ana babalara göre çocuk, her yaşta çocuk. Çocukların bu koşullarda; kendi düşüncelerini sergilemeleri, kendi gerçeklerini keşfetmeleri mümkün değil. Bu tür ana babaların yetiştirdikleri çocuklar bir türlü yetişkin olamıyor, bireye dönüşemiyor. Eğitim sistemimin de çocuğun potansiyel gücünü ortaya çıkarmak, o doğrultuda gelecek planlaması yapmak gibi bir hedefi yok. Ezbere dayalı ve başarıyı not almaya indirgeyen, çağın ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak bu eğitim sisteminde çocuklar yıllarını, kendi potansiyelini keşfetmeden, kendini tanımadan yıllarını geçiriyorlar. İnsanlarla ilişkilerimizde görgü eksikliğinin yol açtığı sorunlar tahmin ettiğimizden büyük. Doğada birbiriyle temas halinde olan hareketli nesnelerin “sürtünmesi” nasıl sorun yaratıyorsa, insanlar da birbirleriyle temas ederken “sürtüşme” sorunlarının oluşması kaçınılmazdır. “Lütfen” ve “Teşekkür ederim” demek bir insanın adını hatırlamak, hatırını sormak
basit görünebilir. Ancak, nezaket insanların birlikte olmalarında, iş birliği yapmalarında önemli bir ayrıntıdır. Peter Drucker bizi uyarıyor; “Nesnelerin sürtüşmesinden oluşan; aşınma, yıpranma gibi sorunları nasıl madeni yağ kullanarak çözüyorsak, insan ilişkilerinde olası sürtüşmeleri engellemenin
yolu da sergileyeceğimiz nezakettir”. Değerlerimizin ne olduğunu bilmek, kendimizi yönetmede büyük önem taşıyor. Kişi, kendisiyle bağdaşmayan bir değerler sisteminin bulunduğu bir organizasyonda asla çalışmamalı. Çünkü çalışmaya kalktığında, düş kırıklığının yanında, başarısız olması kaçınılmaz. İnsanın kendisinin nereye ait olduğunu bilmesi önemli., ancak bu bilince yirmili yaşlardan sonra ulaşıyor. Kendimizi yönetmede başarı için, diğer insanların farklı değerlere sahip olduklarını dikkate almak
zorundayız. İnsanoğlu bugüne dek, büyük ölçüde ana babasından kendine aktarılan “geleneksel toplum” içinde yaşadı. Bugün ise karşımızda bilgi ekonomisi ve onun yarattığı “bilgi toplumu” var. Bu toplumda herkesin, herkesten çok başarılı olma beklentisi var. Ancak herkesin aynı zamanda başarılı olması mümkün değil. Çünkü başarının olduğu yerde başarısızlık da var. Geçmişte sadece kendisine söyleneni yapması gereken sanayi işçisi, günümüz bilgi toplumunda “kendisini yönetmek” zorunda. Bu radikal değişim süreci, kişinin dönüşümünü ve onun geçmişte hiç görülmemiş işleri yapmasını öngörüyor.
Videoyu beğendiyseniz; bu videonun geniş kitlelere iletilebilmesi için, lütfen YouTube Tuygan Çalıkoğlu sayfasına abone olunuz, beğen tuşuna basınız, yorum yapınız ve paylaşınız. Teşekkürler.
Доступные форматы для скачивания:
Скачать видео mp4
-
Информация по загрузке: