Популярное

Музыка Кино и Анимация Автомобили Животные Спорт Путешествия Игры Юмор

Интересные видео

2025 Сериалы Трейлеры Новости Как сделать Видеоуроки Diy своими руками

Топ запросов

смотреть а4 schoolboy runaway турецкий сериал смотреть мультфильмы эдисон
dTub
Скачать

Kabuğunu Çatlat Sessizce Yüksel - 23. Söz 2. Mebhas 2. Nükte - Tohum

Автор: Hayalhanem

Загружено: 2025-08-22

Просмотров: 259230

Описание:

Allah bizi neden dünyaya gönderdi?
Bir insan dünyada gelişimini tamamlamak için neler yapmalıdır?
Allah neden Hz. Adem'i (As) cennetten çıkarmıştır?
İyi Seyirler..

Hayırlara vesile olmak, daha fazla insana ulaşabilmek için "KATIL" butonu ile bize destek olabilirsiniz -    / @hayalhanem  

00:00 Giriş
27:15 Su - Start Tuşu
34:05 Kabuğunu Yırtma
45:05 Uyanmayan Tohum Manevi Lezzeti Alamaz
55:15 Risale-i Nur Bölümü

Hayalhanem;
Facebook:   / hayalhanemmersin  
X:   / hayalhanemersin  
İnstagram:   / hayalhanemmersin  

Mehmet Yıldız;
Facebook:   / mehmedimyldz  
X:   / mehmedimyldz  
İnstagram:   / mehmedimyldz  

Bize Ulaşın:
Yurt içi;
+90 (537) 356 75 55
+90 (533) 736 49 33

Yurt dışı ;
+49 174 9668843
[email protected]

Risale-i Nur'da geçen kısım;
23. Söz, 2. Mebhas, 2. Nükte
Yirmi Üçüncü Söz, İkinci Mebhas, İkinci Nükte

İnsanda iki vecih var. Birisi, enaniyet cihetinde şu hayat-ı dünyeviyeye nâzırdır. Diğeri, ubudiyet cihetinde hayat-ı ebediyeye bakar.

Evvelki vecih itibarıyla öyle bir bîçare mahluktur ki sermayesi yalnız ihtiyardan bir şa’re (saç) gibi cüz’î bir cüz-i ihtiyarî ve iktidardan zayıf bir kesb ve hayattan çabuk söner bir şule ve ömürden çabuk geçer bir müddetçik ve mevcudiyetten çabuk çürür küçük bir cisimdir. O haliyle beraber kâinatın tabakatında serilmiş hadsiz envaın hesapsız efradından nazik, zayıf bir fert olarak bulunuyor.

İkinci vecih itibarıyla ve bilhassa ubudiyete müteveccih acz ve fakr cihetinde pek büyük bir vüs’ati var, pek büyük bir ehemmiyeti bulunuyor. Çünkü Fâtır-ı Hakîm, insanın mahiyet-i maneviyesinde nihayetsiz azîm bir acz ve hadsiz cesîm bir fakr dercetmiştir. Tâ ki kudreti nihayetsiz bir Kadîr-i Rahîm ve gınası nihayetsiz bir Ganiyy-i Kerîm bir zatın hadsiz tecelliyatına câmi’ geniş bir âyine olsun.

Evet insan bir çekirdeğe benzer. Nasıl ki o çekirdeğe kudretten manevî ve ehemmiyetli cihazat ve kaderden ince ve kıymetli program verilmiş. Tâ ki toprak altında çalışıp, tâ o dar âlemden çıkıp, geniş olan hava âlemine girip, Hâlık’ından istidat lisanıyla bir ağaç olmasını isteyip kendine lâyık bir kemal bulsun.

Eğer o çekirdek, sû-i mizacından dolayı ona verilen cihazat-ı maneviyeyi, toprak altında bazı mevadd-ı muzırrayı celbine sarf etse o dar yerde kısa bir zamanda faydasız tefessüh edip çürüyecektir.

Eğer o çekirdek, o manevî cihazatını فَالِقُ الْحَبِّ وَالنَّوٰى nın emr-i tekvinîsini imtisal edip hüsn-ü istimal etse o dar âlemden çıkacak, meyvedar koca bir ağaç olmakla küçücük cüz’î hakikati ve ruh-u manevîsi, büyük bir hakikat-i külliye suretini alacaktır.

İşte aynen onun gibi insanın mahiyetine, kudretten ehemmiyetli cihazat ve kaderden kıymetli programlar tevdi edilmiş. Eğer insan, şu dar âlem-i arzîde, hayat-ı dünyeviye toprağı altında o cihazat-ı maneviyesini nefsin hevesatına sarf etse bozulan çekirdek gibi bir cüz’î telezzüz için kısa bir ömürde, dar bir yerde ve sıkıntılı bir halde çürüyüp tefessüh ederek mes’uliyet-i maneviyeyi bedbaht ruhuna yüklenecek, şu dünyadan göçüp gidecektir.

Eğer o istidat çekirdeğini İslâmiyet suyu ile imanın ziyasıyla ubudiyet toprağı altında terbiye ederek evamir-i Kur’aniyeyi imtisal edip cihazat-ı maneviyesini hakiki gayelerine tevcih etse; elbette âlem-i misal ve berzahta dal ve budak verecek ve âlem-i âhiret ve cennette hadsiz kemalât ve nimetlere medar olacak bir şecere-i bâkiyenin ve bir hakikat-i daimenin cihazatına câmi’ kıymettar bir çekirdek ve revnaktar bir makine ve bu şecere-i kâinatın mübarek ve münevver bir meyvesi olacaktır.

Evet, hakiki terakki ise insana verilen kalp, sır, ruh, akıl hattâ hayal ve sair kuvvelerin hayat-ı ebediyeye yüzlerini çevirerek her biri kendine lâyık hususi bir vazife-i ubudiyet ile meşgul olmaktadır. Yoksa ehl-i dalaletin terakki zannettikleri, hayat-ı dünyeviyenin bütün inceliklerine girmek ve zevklerinin her çeşitlerini, hattâ en süflîsini tatmak için bütün letaifini ve kalp ve aklını nefs-i emmareye musahhar edip yardımcı verse; o terakki değil, sukuttur. Şu hakikati bir vakıa-i hayaliyede, şöyle bir temsilde gördüm ki:

Ben büyük bir şehre giriyorum. Baktım ki o şehirde büyük saraylar var. Bazı sarayların kapısına bakıyorum, gayet şenlik, parlak bir tiyatro gibi nazar-ı dikkati celbeder, herkesi eğlendirir bir cazibedarlık vardı. Dikkat ettim ki o sarayın efendisi kapıya gelmiş, it ile oynuyor ve oynamasına yardım ediyor. Hanımlar, yabani gençlerle tatlı sohbetler ediyorlar. Yetişmiş kızlar dahi çocukların oynamasını tanzim ediyorlar. Kapıcı da onlara kumandanlık eder gibi bir aktör tavrını almış. O vakit anladım ki o koca sarayın içerisi bomboş. Hep nazik vazifeler, muattal kalmış. Ahlâkları, sukut etmiş ki kapıda bu sureti almışlardır.



#ruh
#hzadem
#imtihan
ruh darlığı
cennet
ahiret
kazanmak
kabz
ruh daralması
depresyon
panik atak
OKB
Vesvese
üzüntü
ağlamak
imtihan

Kabuğunu Çatlat Sessizce Yüksel - 23. Söz 2. Mebhas 2. Nükte - Tohum

Поделиться в:

Доступные форматы для скачивания:

Скачать видео mp4

  • Информация по загрузке:

Скачать аудио mp3

Похожие видео

array(0) { }

© 2025 dtub. Все права защищены.



  • Контакты
  • О нас
  • Политика конфиденциальности



Контакты для правообладателей: [email protected]