SORGULAMAK

Sorgulamak düşünmeye başlamak, yaşamı anlamlandırmak, kendi doğrularını bulmak ona göre yaşamak demek. Dolayısıyla merak etmeyi, araştırmayı, soru sormayı gerektirir. Kişi ailesinin ve çevresinin dayattığı düşünceleri, inançları sorgulamadan olduğu gibi kabul ederse, kendi yaşamının kurallarını yaratamaz. Eleştirel düşünce, sorgulamak için ön koşuldur. Başkalarının doğrularıyla yaşamak istemiyorsak; aykırı olmayı ve yalnız kalmayı göze almak zorundayız. Belirli bir düzeyde şüphe, sorgulamak için gerekli. Yapmamız gereken sadece söylenenlerden değil, kendi düşüncelerimizin doğruluğundan da şüphe duymak. Ancak bu şüphe asla korkuların sonucu olmamalı. Hepimiz günlük yaşamımızda, insanlarla sözlü ya da sözsüz iletişime giriyoruz. İletişimin amacı öğrenmek, öğrenmek ise dinlemeye bağlı. Hepimizin geride bıraktığı bir yaşamı var; o yaşamın getirdiği bilgiler var, önyargılar var. Geçmişimiz dinleme kalitemizi etkiliyor. Dinlemek zor bir süreç; öğrenmek, hayata geçirmek kolay değil. Zihnimizin sessizliğini sağlamadan, dinleyip, öğrenmemiz mümkün değil. Bunun için dikkat gerekiyor. İnsan hem birey hem de yaşadığı toplumun bir parçası. Benliğin çeşitli formları var; güç, mevki, otorite, hırs gibi. Benliğimizde hem şiddet hem de huzur arayışı var. Duygularımız karışık; zevk, nefret, korku, saldırganlık, zorbalık, kibarlık paradoksal biçimde bir arada. Dengesizlikler her yerde, herkeste değişik oranlarda da olsa yaşanıyor. Bunların yarattığı ıstırap, çelişki, çatışma, sıkıntı ve anlamsızlık var hepimizin yaşamına yansıyan. Kapana kısılmış gibiyiz, kurtulmak için daha fazlasını istiyoruz. Dahası, bir kurtarıcıya ihtiyaç duyuyoruz,
bulamayınca umutsuzluğa düşüyoruz. Karışık duyguların çelişkisini anlamadan, zevk peşinde koşan canlılar olarak, yaşamı sürdürmenin anlamsızlığını kavramak zorundayız. Bunun için, köklü bir dönüşüme olan ihtiyacımızı görmemiz gerek. İnsanın çatışmayla geçen bu karmaşık ve mutsuz hayatı, hem dışsal hem de içsel olarak esaslı bir dönüşüme uğrayabilir mi? Temel sorun burada. İçimizdeki değişimi nasıl yapacağız? Haber programlarının neredeyse tamamını oluşturan olaylara bakalım.
Çoğumuz dengesiziz, şiddete yatkınız, hiç tanımadığımız insanları, bırakın incitmeyi, katledebiliyoruz. Çocukları taciz edebiliyor, tecavüz edebiliyoruz. Hiçbir kural tanımıyor, kendi adaletimiz kendimiz tesis etmeye kalkışabiliyoruz. Bu patolojik durum her yerde, her yörede görülmekte ve ne yazık ki sıradanlaşmış vaziyette. Çözüm başkasında değil, kendimizde. Bunu anlamamız ve bununla yüzleşmemiz gerek. Sorgulamak, kabullenmemek, bir rehbere, bir sisteme, bir kurtarıcıya, bir guruya
yönelmemek için özgür olmak zorundayız. Özgürlük sorgulama kapasitesine sahip olmak demektir. Başkalarının peşinden gitmek yerine; içsel sorgulamayı, araştırmayı, zihnimizin yapısını incelemeyi ifade eder. Uyum sağlamanın her çeşidi özgür sorgulamaya engeldir.
Videoyu beğendiyseniz; bu videonun geniş kitlelere iletilebilmesi için, lütfen YouTube Tuygan Çalıkoğlu sayfasına abone olunuz, beğen tuşuna basınız, yorum yapınız ve paylaşınız. Teşekkürler.