Barış ve Adaletin Zaferi: Mekke’nin Fethi | PENCERE

Bir şehrin, yürekleri fetheden bir adalet ve merhamet mesajıyla kucaklandığı an... Bu, Mekke'nin fethiydi.
Mekke’nin fethi, yalnızca bir şehrin ele geçirilmesi değil, kalplerin ve zihinlerin zulmetten nura kavuştuğu kutlu bir zaferdir. Peygamber Efendimiz (sav), bu büyük zaferde kan dökmeksizin, tevazu ve merhametle fetih ruhunu ortaya koymuş; insanlığa gerçek adaletin, kardeşliğin ve barışın değişmez yolunu göstermiştir.
Bu hakikati Bediüzzaman Hazretleri şu cümleyle ifade eder: “Fetih, sadece maddi kılıçla değil, iman hakikatlerinin nuruyla da gerçekleşir.” İşte Mekke'nin Fethi, bu anlayışın tarihe kazındığı bir dönüm noktasıdır. HudeybiyeAnlaşması’yla barış tesis edilmiş, Kur’ân-ı Hakîm’in elmas kılıcı devreye girmiş, asıl olan kalpler ve akıllar İslamiyet’in güzellikleriyle fethedilmiştir. Bu barış ortamında, Hâlid bin Velîd gibi savaş dehaları, Amr bin As gibi siyaset dahilerisilah kullanılmaksızın İslam’la müşerref olmuştur.
Arap Yarımadası’nda düşmanlıkların hüküm sürdüğü o karanlık dönemde, “Yakın bir zamanda korkmadan Ka‘be’yitavaf edeceksiniz.” ayetinin müjdesi gelmiş, Allah’ın rahmet ve adaletinin bir tezahürü olarak zafer gerçekleşmiş; Mekke, İslam’ın nuruyla aydınlanmıştır.
Mekke’nin bu kutlu ve barış örneği fethi bütün insanlığa şu dersi verir:
Zulmün karanlıkları, ancak iman hakikatlerinin ışığıyla dağılabilir. Bu hakikat, sadece geçmişte değil, bugün de geçerliliğini korumaktadır.
Üzülerek söylüyoruz ki başta Filistin ve Kudüs olmak üzere İslam âleminin pek çok kadim beldesi, bugün zulmün ve esaretin pençesindedir. Kudüs, semavi mesajların buluştuğu ve insanlığın ortak mirası olan mukaddes bir emanettir. Ancak, tıpkı Mekke’nin fethinde olduğu gibi, Filistin’in ve tüm İslam âleminin özgürlüğü de ancak İslam’ın rahmet ve adalet anlayışıyla mümkün olacaktır.
Şam’ın fethi, Kudüs’ün fethi için bir müjde olmuştu. Güneşin doğmasıyla karanlığın dağılıp kaybolması gibi, hakikat güneşinin doğmasıyla da zulmet dağılmış, kaybolup gitmişti. Hz. Ömer ve Salahaddin-i Eyyubi gibi adalet timsali liderler, bu bereketli diyarlarda barış ve huzuru tesis etmişti. Bugün de dualarımız, Şam-ı Şerif’ten Kudüs’e ve tüm İslam âlemine barış ve hürriyetin gelmesi içindir.
"Ya Rabbi, Şam-ı Şerif’e fethi ve muzafferiyeti ihsan ettiğin gibi, Kudüs-i Şerif’e de hürriyet ve nusret ihsan eyle. Zulmün karanlıklarını iman hakikatlerinin nuruyla dağıt.

Amin..."

© Hayrat Vakfı
🏠 http://www.hayratvakfi.org
📺 http://www.hayrat.tv
🔊 http://www.hayratmp3.com

🌍 Sosyal Medya hesaplarımız:
  / hayratvakfi  
  / hayratvakfi  
  / hayratvakfi