GARGAMEL NEDEN ŞİRİNLERDEN NEFRET EDİYORDU??

Çoçukluğumuzun vazgeçilmez çizgi dizisi, sabahın en erken saatlerinde bizleri televizyon başına getiren, o tatlı yaratıkların hikayesi başlıyor.

Şirinler, Belçikalı çizer Pierre Culliford tarafından bindokuzyüzellisekiz yılında yaratılmış, küçük, mavi ve barışçıl yaratıklardan oluşan bir topluluktur. Şirinler, doğayla uyum içinde yaşayan, birbirlerine saygı gösteren, işbirliği ve dayanışmayı önemseyen bir topluluğun temsilidir. Her biri belirli bir özelliği veya rolüyle ön plana çıkar ve isimleri bu özelliklerini yansıtır. Örneğin, Usta Şirin , sürekli icatlar yapar; Gözlüklü Şirin bilge ve bilgili görünmeye çalışır; Şirine, köydeki tek kadın Şirindir ve topluluk içindeki farklı bir figürü temsil eder.

Şirinler, ormanın derinliklerinde, mantar evlerden oluşan huzurlu bir köyde yaşarlar. Toplumları barışçıldır, savaşçı değillerdir ve zorluklarla karşılaştıklarında bile birbirlerine destek olarak sorunları çözerler.

Gargamel, Şirinler'in baş düşmanı olan, kötü bir büyücü karakteridir. Şirinler’in barışçıl dünyasının tam zıttını temsil eder. Karanlık, mutsuz, açgözlü ve intikam dolu bir kişilik sergiler. Amacı, Şirinler’i yakalamak ve onları çeşitli şekillerde kullanmaktır. Çoğunlukla onların sihirli güçlerinden yararlanarak altın yapmayı planlar. Bu açıdan bakıldığında, Gargamel’in karakteri, maddi zenginlik ve güç arayışını sembolize eder.

Gargamel’in yalnız ve izole bir hayatı vardır. Yaşadığı yer, Şirinler’in köyüne kıyasla karanlık ve düzensiz bir ortamdır. Bu, onun karakteriyle uyumludur; Şirinler'in mutlu, düzenli ve barış dolu dünyasına karşılık, Gargamel'in dünyası karamsar, düzensiz ve huzursuzdur. Şirinler’in mutluluğu ve uyumu, Gargamel’in kıskançlık ve nefret duymasına yol açar. Onların birbirine bağlı, işbirlikçi yaşam tarzı, Gargamel’in bireyci ve açgözlü karakterine tamamen terstir.

#şirinler #gargamel