Neden Hep Yorgunsun? Duygusal Tükenmişlik Yaşayan İnsanların Psikolojisi

Var Olmaktan Yorulmak
Sekiz saat uyku bile onaramadığı bir yorgunluk türü vardır.Ruhunun taşıdığı görünmez bir yük gibidir bu —her şey dışarıdan yolundaymış gibi görünürken,içeride derin bir tükenmişlik sessizce büyür.
Psikologlar buna “duygusal tükenmişlik” ya da “varoluşsal yorgunluk” der.Ama gerçeği daha yalın:Var olmaktan yorulmak zayıflık değil,çok uzun süredir güçlü kalmanın bedelidir.
Duygularını bastırarak, sorumluluklarını taşıyarak,her gün biraz daha sessizleşerek yaşamışsındır.Yorgunluğun bir eksiklik değil, bir çağrıdır.
Bu video, o acı gerçeği anlatıyor:Kendini tükenmiş hissetmek, bitmiş olman anlamına gelmez.Tam tersine — bu, çok uzun süredirkendini ihmal ettiğinin,başkalarına yetişirken içindeki sesin sustuğunun göstergesidir.
Bilim buna anhedoni der —yani zevk alma yetisinin kaybı.Gülersin ama hissetmezsin.Başarırsın ama sevinemezsin.Ve modern dünya, seni bu halinle alkışlar;çünkü huzur değil, üretkenlik ödüllendirilir.Biz, “başarılı göründüğümüz” sürece sistem devam eder.
Ama içimizde sessiz bir isyan büyür:“Artık yaşamak değil, sadece dayanmak gibi geliyor.”
Eğer sen de sürekli bir performans hâlindeysen,mutluluk sana yabancı bir dil gibi geliyorsa,bu mesaj senin için.
Yorgunluğunu bir lanet gibi görmekten vazgeç.Çünkü o, sana yol göstermeye çalışan bir pusuladır.Seni yeniden uyum, anlam ve gerçek dinlenmeye çağırır.
Bu derin yorgunluk, bir arıza değil.Bir işarettir.Artık farklı yaşama zamanının geldiğini fısıldayan bir çağrı.