PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe: Bizi Yaralayan Düşmanın Taş Değil, Dostun Attığı Güldürdür

Alevi kurumları, Kültür Bakanlığı bünyesinde kurulan Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın Alevilere yönelik asimilasyon politikalarını protesto etmek amacıyla bugün Ankara’da önemli bir eylem gerçekleştirdi.

(Haber Masası) – Alevi kurumları, Cemevi Başkanlığı’nın Aleviliği devletin denetimine almak isteyen bir proje olduğunu belirterek başkanlık binası önüne siyah çelenk bıraktı. Eylem sırasında Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Esma Ersin ile Alevi kurum temsilcileri arasında dikkat çekici diyaloglar yaşandı


Protesto eylemi sırasında Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Esma Ersin, Alevi kurum temsilcilerinin başkanlık binasının önünde karşıladı. Ersin, “Hoş geldiniz” diyerek Alevi kurumlarının temsilcilerine gül vermek istedi. Ancak protesto eylemine katılanlar bu hareketi samimi bulmayarak verilen çiçekleri kabul etmedi. Bunun üzerine Esma Ersin, “Kapımıza gelen herkes başımızın tacıdır” diyerek, gülleri vermekte ısrar etti. Protesto eylemine gelen kurum temsilcilerini tanışmak ve birlikte çorba içmek için yukarı çağırdı. Alevi kurum temsilcileri teşekkür ederek, bu teklifi de geri çevirdiler.


“Biz Bu Kurumu Tanımıyoruz”
Başkanlık önünde konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, Cemevi Başkanlığı’nın samimi olmadığını ve Alevilere yönelik asimilasyon merkezi haline geldiğini vurgulayarak şunları söyledi.
“Çiçek almayacağız. Bu eylem, bu çelenk size ve bu binada çalışanlara yönelik değildir. Biz niyetimizi anlatmak istiyoruz. Bir zihniyete yönelik bir çelenktir. Tüm itirazlarımıza rağmen kurulan, kendi Alevilerini yaratmaya çalışan bu kurum kendisini Alevi kurumlarının yerine koymaya çalışıyor. Biz bu kurumu tanımıyoruz. Asimilasyon çalışmalarına devam ediyorlar. Bu kurum Alevileri tanımıyor, samimi değiller. Bu kurum Alevileri bölmeye ve Aleviliği öldürmeye çalışıyor. 28 Ağustos’ta bütün Alevileri toplantıya davet ediyorlar. Siz kimsiniz? Kültür Bakanlığı’na bağlısınız, Alevi kurumu değilsiniz.”


Devlet ile Alevilerin sorunlarını konuşmaya açık olduklarının altını çizen Erçe, Cemevi Başkanlığı’nın bu anlamda meşru bir muhatap olmadığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bizim muhatabımız bu kurum değildir, biz devlet ile her konuyu konuşmak istiyoruz. Bu kurum asimilasyon üssüdür.”


Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Esma Ersin:
“Benim sizlerden istirhamım, buyurun gelin. Çayımız var, çorbamız var, tanışalım. Bizim kapımız herkese açık. Biz Pir Sultan’dan gelmeyiz. Güller bizim kaderimiz ve gül uzatmak da bizim boynumuzun borcu.”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe:
“Sıkıntı gülde zaten. İllaki atılan gül bizi yaralar. Zaten sıkıntı burada. Ha taşla gelmişsiniz ha gülle gelmişsiniz. Teşekkür ediyorum, çok sağ olun.”

Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Esma Ersin:
“Gül sizi yaralamasın, gönülden gelen bir şeydir bu. Ben iyi niyetimle bir kez daha söylemek istiyorum; bir kurum başkanı olarak başımızın tacısınız, buyurun yukarıda misafir edelim, tanışalım.”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe:
“Pir Sultan Abdal idama giderken atılan gül gibi bir şey oldu bu. Rica ediyorum, bizi anlamaya çalışın.”

Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Esma Ersin:
“Bizim idamla değil, bizim huzurla, refahla işimiz var. Dediğim gibi baş tacısınız. 28’inde de çalıştayımız var, sizi özellikle davetiyeyi kendim gönderdim.”
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe:
“Sayın başkan, basının önünde tartışmayalım. Siz bir Alevi kurumu değilsiniz, Alevi kurumları olarak bizim itirazımızda buna zaten.”

Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanı Esma Ersin:
“Ben bir dede kızıyım. Vallahi Pir Sultan dede kökenindenim.”

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe:
“Ocağınıza niyazımız var. Ama biz ‘Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan’ diyen Pirimizin izinden gidiyoruz.”


Cuma Erçe konuşmasında Pir Sultan Abdal’ın darağacına yürürken taşlanmasına atıf yaparak, şunları söyledi:


“Az önce bizi çiçeklerle karşılamaya çalışanlar kendileri de ifade ettiler; ‘Dede kızıyım. Ben de Aleviyim. Ben de Pir’in soyundan geliyorum’ dediler. Ama yazık, yazık. Dede kızı, Pir’in soyundan gelen birisi Alevileri karşısına almaz! Tam tersine buralarda hizmet kabul ederek bize aslında Hızır Paşa’nın Pir Sultan’a yaptığını yapıyor. Bugün karşı karşıya kaldığımız bu durum, Pirimiz idama giderken herkes taş atarken yol kardeşi Ali Baba’nın gül atmasına benziyor. Bizi yaralayan dostun attığı güldür, düşmanın attığı taş değildir sevgili canlar. O nedenle bir kez daha buradan protesto ediyoruz ve 28 Ağustos’ta yapmayı planladıkları toplantıya hiçbir Alevi kurumunun, hiçbir dedenin, hiçbir ananın, hiçbir babanın, hiçbir cemevi yönetiminin katılmaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu ihaneti yapmayın. Bunu yapmak yol düşkünlüğü anlamına gelir diyoruz. Bizi burada takip ettiğiniz, dinlediğiniz için siz değerli basın emekçilerine teşekkür ediyorum sevgili canlar.”