DOĞANIN KALBİ BELEMEDİK-CENNETTEN BİR KÖŞE

Belemedik, konuşan doğa, Pozantı’ya 12 km, Adana’ya ise karayoluyla 110 km, demiryolu ile 90 km uzaklıkta yer almaktadır. Adana şehir merkezinden Belemedik’e ulaşmak için kara ve demir yolu alternatifleri mevcuttur.

Adana’dan yada Tarsustan  Belemedik’e karayolu ile gitmek için Adana-Ankara otobanına girilerek Güney Pozantı gişesinde otobandan çıkılmalı daha sonra çıkışın hemen yakınında yer alan Belemedik tabelasının yönlendirmesiyle Çakıt Çayı ve demir yoluna paralel olarak güney yönünde ilerlenmelidir.


Belemedik Adana’nın Pozantı İlçesinde, Çakıt Çayı boyunca yeşil doğası,  yaban hayatı, demiryolu ve tünelleri, Alman kalıntıları ile dikkat çeken etkileyici bir turistik değerdir. Çakıt ırmağıyla, sonbaharda sarının en güzelini sunan dev çınarlarıyla ve onlara inat hep yeşil kalan çam ağaçlarıyla, ahşap ve taş binalarıyla çok şey vadeder ziyaretçilere Belemedik.

Çakıt Vadisi’nde 1900 yılına dek Karapınar adlı küçük bir yerleşim bulunmaktayken birden burası dev bir şantiyeye dönüşür. Almanlar da Torosları aşmak için en uygun yer olarak burayı görmüştür. Çakıt Çayı, milyonlarca yıl dağları aşındırarak kolaylaştırmıştır işlerini ne de olsa. Avrupalıların gerisinde kalan Osmanlı Devleti onları yakalamak adına çok büyük bir proje olan Bağdat Demiryolu için Almanya ile anlaşmıştır. Osmanlı bu hat için tüm imkânlarını seferber etmiş, halife unvanı da kullanılarak Hindistan'dan bile yardım toplanmıştır.  İnşaat aşamasında Haydarpaşa’dan Konya Ereğli’ye kadar çok hızlı ilerleyen Almanlar Toroslar engelinde uzun yıllar duracak ve kilometrelerce uzunlukta tüneller, günümüzde bile insanı etkileyen Varda köprüsü gibi eserler inşa edeceklerdir. Uzun yıllar kalacakları bu bölgede Belemedik adını verdikleri muazzam bir kasaba kuracaklardır.

Belemedik isminin nereden geldiğinin hikâyesi de ilginçtir. Bağdat Demiryolu inşaatı sırasında zorlu Toros tünellerini açmak için tünelin ortasında birleşmek üzere her iki taraftan çalışan ekipler bazen karşılaşmayınca birbirlerine “Bilemedik” derler ve zamanla bu isim Belemedik’e dönüşür.


Belemedik…
Dağların sessizliğine sığınmış, kalbini vadinin derinliklerine bırakmış bir cennet parçası. Her sonbahar geldiğinde bu vadi, yamaçlarındaki kızıl ve sarı yapraklarla bir aşka hazırlanır sanki. Rüzgârın her dokunuşunda ağaçlar bir sır fısıldar; dökülen yapraklar, yılların yorgunluğunu değil, yeniden doğacak bir sevdanın umudunu taşır.

Belemedik’te aşk, kelimelere sığmaz bir hikâyedir. Rüzgârla dans eden yapraklar, birbirine karışan kuş sesleri ve uzaktan gelen trenin yankısı, iki kalbin ritmini birleştirir. Burada, dağların arasında kaybolmak değil, kendini bulmak vardır. Her taşın, her patikanın, her solukta hissedilen toprağın kokusunda aşkın izleri gizlidir.

Ve insan burada, yorgun kalbini dinlendirmeyi öğrenir. Gözlerini kapadığında, o kızıl yaprakların altında el ele yürüyen hayaller canlanır. Belki bir gün, o rüzgârın savurduğu yapraklardan biri seni bulur, sessizce yanağına dokunur. İşte o an, Belemedik’in büyüsü seni de içine alır; çünkü burası sadece bir vadi değildir — burası, aşkın doğayı bile konuşturduğu yerdir.

Gel şimdi…
Yorgun bedenimi sar, rüzgârın sesinde kaybolalım. Bu vadide, sarı ve kızıl yaprakların altında yeniden doğsun aşkımız. Belemedik bizi bekliyor — aşkın en saf, en sessiz ve en derin hâliyle. 🌿🍂
#doğa #aşk #çamlıyayla #belemedik #almanköprüsü #vardaköprüsü #köy #gezdostum #köyhayatı #keşfet #nature #yörükler #sevda #bungalov #efsane