D Vitamini, D vitamini kaç olmalı, hangi form, K2 gerekli mi

1-D vitamini düzeyini değerlendirmek için serumda “25 hidroksi (OH) vitamin D” düzeyi olan depo formu ölçülmelidir.
D vitamini normali ile ilgili bir kafa karışıklığı olduğunu görüyoruz. Birçok kılavuzda 25 hidroksi D vitamini 30 ng/ml üzeri olması yeterli olarak kabul edilmektedir. Ancak birçok araştırmacı daha yüksek düzeyleri hedeflemenin doğru olduğunu belirtmektedir. Aslında D vitamini normal değeri kişinin sağlık durumuna , beslenme alışkanlıklarına, ek hastalıklarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Yani her insan için standart bir D vitamini düzeyinden bahsetmek tam doğru bir tanımlama olmayacaktır . Bizim burada bahsettiğimiz ortalama bir değer olacaktır. D vitamini düzeyinin 50 ng\ml nin üzerinde olmasını öneriyoruz. D vitamini yağda uzun süre depolanan bir vitamin olduğundan dolayı toksik risk oluşturabileceği için 100 ng\ml üzeri düzeyleri aşmak riskli olabilir bunu da hatırlatmak isterim.
2-D vitamini yağda eriyen bir vitamindir bu nedenle yemeklerle birlikte veya hemen sonra alınması tavsiye edilir. Kahvaltı bu bakımdan ideal bir zaman kabul edilebilir. Akşam yemeğinden sonra alınması uykusu kaçılabilir.
Zeytinyağı ile alınması iyi olabilir ama şart değil.
Aylık uzun süreli depo formlar yerine tercihen günlük uyum zor olacaksa haftalık formlar tercih edilmelidir.
K2 vitamini ile birlikte alınması şart değil ama daha iyi bir tercihdir. K2 vitamini böbrek , damar yapıları gibi kalsiyum birikmesi zararlı olan yapılardaki kalsiyumu alarak kemiğe yönlendirir. Bu bakımdan zararlı kalsiyum birikimini azaltır ( özellikle yaşlı bireyler, menapoz sonrası kadınlar, kemik erimesi, böbrek taşı olanlar gibi kişilerde k2 vitaminli preparatlar özellikle önerilebilir)
D vitamini eksikliğinde önce daha yüksek dozlarla D vitamini düzeyine normal düzeye getirdikten sonra günlük ihtiyaca göre 1000-2000 ünite civarında (Kişisel özelliklere göre, mevsime , iklime göre bu oran değişebilir) idame tedavi verilmelidir. Çünkü D vitaminin vücutta ortalama 2-3 hafta gibi yarılanma ömrü vardır yani tüketilmekte ve eksilmektedir.

3-Cildimizde sentezlediğimiz D vitamini takviye olarak alınana göre daha faydalı diyebiliriz çünkü yağda çözünmenin yanında suda çözünme özelliği olmasından dolayı hücrelere dokulara çok daha iyi bir şekilde ulaşmaktadır. Kalp damar hastalığı riskini azaltma, metabolik sendroma karşı koruma, bağışıklığı güçlendirme ve bazı kanserlere karşı koruyucu olma gibi birçok önemli özelliği bakımdan daha ön planladır.
4-Bizler Türkiyenin bulunduğu coğrafi konum (enlem) dolayısıyla sonbahar ve kış aylarında güneşten D vitaminini ancak çok kısıtlı bir şeklide üretebiliriz. Peki bu açığı kapatmak için ilkbahar ve yazın D vitamini sentezlemek için güneşten nasıl yararlanalım?
Güneşin dik geldiği öğlen saatlerinde 15 dakika güneşlenmeniz yeterlidir. Daha fazla güneşlenmeniz , bronzlaşmanız daha fazla D vitamini sentezlemenize yol açmayacaktır çünkü vücudun frenleme mekanizması devreye girecektir .( Tabi hassas kişilerin ek hastalığı olanların riskli hastaların öğlen saatlerinde güneşe çıkması riskli olabilir doktorunuzun önerisiyle hareket etmenizi öneririm)
Güneş kremlerini ilk 15 dakikadan sonra kullanmanızı öneririm, ama hassas bir cildiniz varsa özellikle yüz ve ellere erken güneş koruyucu krem, kullanabilirsiniz. Yine güneş gözlüğü gözleriniz için faydalı olacaktır. Şapka yüz lekelenmesi ve başınızı koruması için faydalı olacaktır.
Yine otomobil ve ev camları arkasından güneşlenmek D vitamini sentezinde bir işe yaramayacaktır ama güneşin zararlı ışınları olan UVA dalgalarının etkisine maruz kalmanıza yol açacaktır .
Güneşlendikten hemen sonra sabunlanmak, liflenmek ciltte yeni üretilen D vitamini kaybına yol açabilir. Sadece ılık su ile duş yeni oluşan D vitamini kaybını azaltacaktır
İdeal kiloya ulaşmaya çalışalım obez bireylerde yağda depolanan d vitamini yeteri kadar kana salınamaz
5-D vitamini vücudun hemen her hücresinde reseptörü ( algılayacı) olan bir hormondur .Bu nedenle çok yönlü ve çok önemli hayati etkileri vardır .
Kemik ve kas hastaları için çok önemlidir. Osteoporoz , osteomalazi ve raşitizim gibi durumlara karşı koruyucudur.
Diyabet ve insülin direnci riskini azaltır. D vitamini eksiliği olanlarda diyabet ve insülin direnci riski artar.
Kaslarımızın daha sağlıklı ve güçlü olması açısından faydalıdır.
Yapılan bir takım çalışmalar sonrası bazı kanser risklerini azalttığı gösterilmiştir. ( Prostat , meme, kolon ca gibi)
Bazı hastalıklara karşı koruyucudur. MS, Alzhemier,parkinson hastalığı, fibromiyalji, tüberküloz vs gibi birçok hastalığın gelişme riskini azaltır.
Sağlıklı bir cilt için gereklidir.
Kan basıncının düzenlenmesine yardımcıdır.
Antiinflamatur yani iltihabi baskılayıcı etkileri vardır.
Magnezyum çeşitleri nelerdir? Magnezyum çeşitleri hangi durumlarda kullanılmalıdır ?
   • Magnezyum çeşitleri nelerdir? Magnezyum çe...  
Huzursuz bacak sendromu nedir ?
   • Huzursuz bacak sendromu nedir ?  
Kan şekeri kaç olmalı ?
   • Kan şekeri kaç olmalı  
Saç dökülmesi neden olur ?
   • Saç dökülmesi neden olur