Ölüm ve Sonrası (Aktüel Konular) Prof. Dr. Şadi EREN
Автор: Şadi EREN
Загружено: 2023-01-24
Просмотров: 384
Hayat ve ölümün iç içe olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Kimileri dünyaya gelip kulağına ezan okunurken, aynı anda bazıları ölüyor, salaları veriliyor. Bu durumda “bu hayat nedir? Gelenler nereden geliyorlar ve niçin geliyorlar? Gidenler neden gidiyorlar ve nereye gidiyorlar?” sorusu aklı başında her insanın zihnini meşgul etmektedir. Bilim ve felsefe bu sorulara tatmin edici net bir cevap veremezken, hayatı ve ölümü yaratan Zat, gönderdiği elçiler ve indirdiği kitaplarla bu önemli soruların cevabını bize bildirir. Mesela şöyle der:
“O (Allah), hanginizin amelce daha güzel olduğunu denemek için ölümü ve hayatı yarattı.”
Bu dünya bir imtihan salonudur. Yüce yaratıcı bu âlemi yaratmış ve muhatap olarak da kendisine insanı seçmiştir. Bu insanlar şu dünyada her yaptıklarından hesap vermek üzere ciddi bir sınava tabidirler. Ölüm ile sınav kâğıtları ellerinden alınacak, yaptıklarının karşılığını görmek üzere başka âleme gönderileceklerdir.
“Acaba ölümden kurtulabilir miyiz?” sorusu nice insanın zihnini meşgul eder. Bu güne kadar böyle bir şey asla söz konusu olmadı, gelenler hep gittiler. Öyle anlaşılıyor ki bundan sonra da böyle devam edecek, yeni gelenler de gidecekler. Kur'an bunu şöyle haber verir:
“Kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır.”
Nerede olursanız olun ölüm sizi gelecektir, muhkem kaleler içinde olsanız bile…”
Kız Kulesi ile ilgili bir efsane, konumuza güzel bir örnektir. Şöyle ki:
Efsaneye göre, falcılar Bizans kralına ‘Sevgili kızınız yılan sokmasından ölecek’ diye kötü bir haber verirler. Kral, kızını yılan sokmasın diye günümüzde Kız Kulesi’nin bulunduğu kayalıklara bir ev yaptırır ve kızını buraya yerleştirir. Ancak genç bir subay, kralın kızına âşık olmuştur. Günlerden bir gün bu genç subay prensese sunmak için bir demet çiçek hazırlar. Çiçek demetinin içinde gizlenen bir yılan, prensesi sokup ölümüne sebep olur.
Bize ölümü hatırlatan çok şey vardır. Mesela hastalıklar ölümü hatırlatır, saçtaki beyaz kıllar ölümden haber verir, minareden okunan sala bir gün bizim de salamızın okunacağını gösterir… Sonbahar mevsimi, senenin ihtiyarlık mevsimidir, bahar ve yazda gördüğümüz nice canlı sonbahar mevsiminde gözden kaybolur. Bahar ve yazda yemyeşil gördüğümüz yapraklar artık sararmış solmuşlar ve dünya-dan gitmeye hazırdırlar. Esen rüzgârlar bunları dallarından koparır alır. İnsan, dalından kopan sararmış yaprakları görünce, gün gelip kendisinin de dünya dalından kopacağını, başka bir âleme götürüleceğini hatırlar.
Ama nice insan tüm bu olup biten olaylardaki ölüm mesajını almaz, daha doğrusu almak istemez. Tam bir gaflet ile dünyaya dalar. Dünyayı ebedi ve kendini de dünyada daimi zanneder. Gözünü yuman bir şey göremez, kulağını tıkayan bir şey duyamaz. Böyle kimseler de manen kör ve sağır olarak ölüm mesajlarını görmez ve duymazlar, bir takım oyun ve eğlencelerle veya uyuşturucularla düşünme melekelerini âdeta iptal ederler.
Доступные форматы для скачивания:
Скачать видео mp4
-
Информация по загрузке: