Adam Fawer Olasılıksız Kitap Özeti

Adam Fawer'ın "Olasılıksız" romanı, olasılık teorisi, kuantum fiziği ve insan iradesi kavramlarını beyin fonksiyonlarıyla birleştiren, yüksek tempolu bir bilim kurgu gerilimdir. Romanın merkezinde, hayatı kumar bağımlılığı ve temporal lob epilepsisi tarafından kontrol edilen dahi bir istatistikçi olan David Caine yer alır. Caine, geçirdiği nöbetler sırasında ve sonrasında, olayların gelecekteki sonuçlarını inanılmaz bir isabetle tahmin etme yeteneğine sahiptir. O bunu bilinçli bir istatistiksel analiz ve keskin bir gözlem gücü olarak yorumlasa da, yeteneği normal insan algısının çok ötesindedir. Bu özel durumu, onu CIA destekli gizli bir araştırma projesini yürüten hırslı ve acımasız bilim adamı Jasper Cates'in radarına sokar. Cates, Caine'in bu yeteneğini askeri ve finansal alanlarda kullanılabilecek bir silaha dönüştürmeyi amaçlamaktadır. Caine, kendi isteği dışında bu deneye dahil edilir ve bir mahkum haline gelir. Projenin yürütüldüğü tesiste, beyninin sınırlarını zorlayan bir dizi teste tabi tutulur. Bu testler, onun öngörü yeteneğini tetiklemek ve güçlendirmek için tasarlanmıştır. Bu süreçte, projenin kilit bilim insanlarından biri olan ve kendisi de bir epileptik olan gizemli Nava Vaner ile tanışır. Başlangıçta sistemin bir parçası gibi görünen Nava ile David arasında, ortak rahatsızlıkları ve yaşadıkları tecrit üzerinden karmaşık bir bağ oluşur. Roman, Caine'in yeteneğini kuantum fiziğindeki "Schrödinger'in Kedisi" düşünce deneyi ve kaos teorisiyle açıklar. Buna göre Caine, tek bir "geleceği" görmemekte, bunun yerine sonsuz olasılıklar denizinden en muhtemel olanını sezgisel olarak hesaplayıp o dalga fonksiyonunu çökerterek "gerçekleştirmektedir". Ancak yeteneği geliştikçe, David kendi özgür iradesini sorgulamaya başlar. Eğer gelecekteki her adım istatistiksel olarak hesaplanabiliyorsa, seçimlerinin gerçekten kendisine mi ait olduğu yoksa kaçınılmaz bir olasılık zincirinin parçası mı olduğu sorusuyla yüzleşir. Jasper Cates'in asıl amacının, Caine'i kullanarak borsa çöküşlerini öngörmek, terör saldırılarını önceden bilmek ve bu bilgiyi mutlak güç elde etmek için kullanmak olduğunu anladığında, David bir piyon olmaktan çıkıp kaçmaya karar verir. Bu noktadan sonra roman, nefes kesen bir kaçış ve kovalamacaya dönüşür. David, hayatta kalmak için öngörü yeteneğini sonuna kadar kullanmak zorundadır. Peşindeki eğitimli ajanları atlatmak için her an bir sonraki adımı, en olası hamleyi hesaplar. Nava, vicdanı ve görev sadakati arasında kalarak David'in en önemli müttefiki haline gelir. Finalde David, Cates'i alt etmek için hayatının en büyük kumarını oynar. Kendisini ve Nava'yı kurtarmak için, sonucun neredeyse tamamen belirsiz olduğu, olasılıkların birbirine en yakın olduğu bir senaryo yaratır ve Cates'i kendi kurduğu oyunun içinde tuzağa düşürür. Romanın sonunda David fiziksel özgürlüğünü kazanır, ancak zihinsel ve felsefi bir arafta kalır. Elde ettiği bu sıra dışı yetenek bir lütuf mudur, yoksa özgür iradenin sonu anlamına gelen bir lanet mi? "Olasılıksız", kader, rastlantı ve seçim kavramlarını sorgularken, bir insanın bilimin ve iktidarın acımasız çarkları arasında kendi gerçekliğini ve iradesini koruma mücadelesini etkileyici bir dille anlatır.