İman ve İmanın Mahiyeti - DKAB 9.2.1. KONU ÖZETİ
Автор: Ahmet NARİN
Загружено: 2025-10-25
Просмотров: 298
İman ve İmanın Mahiyeti
İnsanın yeme, içme, uyuma gibi ihtiyaçlarının yanında güven duyma, inan
ma, sığınma, mutlu olma gibi ihtiyaçları da vardır. Allah (cc), insanı O’nun var
ve bir olduğunu kavrayıp O’na iman edecek kabiliyette yaratmıştır. Dolayısıy
la inanma duygusu fıtri bir ihtiyaçtır. Bu durum, Kur’an-ı Kerim’de “Resulüm!
Sen yüzünü hanif olarak dine, Allah insanları hangi fıtrat üzere yaratmış
ise ona, çevir. Allah’ın yaratışında değişme yoktur. İşte dosdoğru din
budur; fakat insanların çoğu bilmezler.”1 ayetiyle ifade edilir.
Din olgusu, Hz. Âdem’le başlayarak günümüze kadar yaşamış bütün top
luluklarda var olmuştur. Geçmiş toplumlara ait bulgular, insanın inanma ve
yüce bir varlığa sığınma ihtiyacı içinde olduğunu gösterir
İnsan, Allah’a (cc) iman edecek kabiliyette yaratılmış olsa da bazı etkenler
onu bu yaratılıştan uzaklaştırabilir. Bu sebeple Allah (cc), insanı sadece ken
disine kulluk etmeye ve inanç esaslarına tabi olmaya çağırmıştır. Bunun için
peygamberleri görevlendirmiştir. İlk peygamber Hz. Âdem’den son peygam
ber Hz. Muhammed’e (sav) kadar Allah’ın (cc) tüm elçilerinin tevhit inancını
tebliğ ettiği “Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberlere, ‘Şüphe
siz, benden başka hiçbir ilah yoktur. Öyleyse bana ibadet edin.’ diye
vahyettik.”2 ayetinde açıkça ifade edilmiştir.
İnanmak, tasdik etmek, güvende olmak anlamlarına gelen iman; kişinin Al
lah’ın (cc) varlığına, birliğine ve peygamberlerin Allah’tan (cc) alıp din adına
tebliğ ettiği kesinlik kazanan hususlara inanması ve onları tasdik etmesidir.
ümin
1. İnanan, iman eden, gönülden bağlanan, güven
veren, güvene kavuşturan kimse. 2. Allah katından
peygamberleri aracılığı ile gelen her şeyi, tereddütsüz
olarak doğrulayan ve kabul eden kişi.
İman eden kişiye mümin denir. Mümin, hem gö
nülden inandığı Rabb’ine teslimiyetle güvende
olur hem de inancını yaşantısına yansıtarak başka
varlıklara güven verir. Kur’an’da “Müminler ancak
o kimselerdir ki Allah anıldığı zaman kalpleri
ürperir. Onun ayetleri kendilerine okunduğu
zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sa
dece Rablerine tevekkül ederler.”4 buyrularak
müminlerin bazı özellikleri zikredilmiştir. Allah’a
(cc) ve Resulü’ne itaat etmek, namazı dosdoğru
kılmak, zekât vermek, iyiliği emredip kötülükten
alıkoymak, israf ve cimrilikten kaçınmak, vakar ve
tevazu sahibi olmak da müminlerin özellikleri ola
rak Kur’an’da yer alır.5 Mümin aynı zamanda Al
lah’ın (cc) Kur’an’da zikredilen güzel isimlerinden
birisidir
Bir kişinin mümin olabilmesi için iman edilmesi ge
reken hususların hepsini kalben tasdik etmesi ge
rekir. Kur’an-ı Kerim’de bu durum şöyle ifade edilir:
“Peygamber, Rabbi tarafından kendisine indiri
lene iman etti, müminler de (iman ettiler). Her
biri Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygam
berlerine iman ettiler. ‘Allah’ın peygamberle
rinden hiçbiri arasında ayrım yapmayız. İşittik,
itaat ettik. Ey Rabbimiz, affına sığındık! Dönüş
sanadır.’ dediler.
İmanın geçerliliği için kalp ile tasdik yeterlidir. An
cak kişinin mümin olarak bilinmesi ve ona göre
muamele görmesi için imanını ikrar etmesi gerekir.
İkrar, müminin kalbindeki imanı söz ile açıklaması
anlamına gelir.
İman ile amel arasında güçlü bir ilişki vardır. İman,
akıl sahibi olan her insanın Allah’a (cc) karşı yerine
getirmesi gereken ilk sorumluluktur. İnsan inandık
tan sonra imanın gereği olan amelleri de yapmakla
mükelleftir. Kişinin hayatını inancına göre düzen
lemesi gerekir. İman ve salih amel vurgusu “İman
edip salih ameller işleyenlere gelince; onlara
içinden ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük kurtuluş budur.”7 aye
tinde olduğu gibi pek çok ayette yer almaktadır.8 Salih amel; hayırlı, iyi, din ve
dünya için faydalı, huzur verici, Allah’ın (cc) rızasını kazanmaya sebep olan
işlerdir.9 İman kişiyi salih amellere sevk ederken bu ameller de onun Allah’la
(cc) bağının güçlenmesini sağlar. Kişinin salih amelleri onun imanını kuvvet
lendirirken kötü amelleri onun imanının zayıflamasına sebep olur.
tasdik
1. Doğrulama, gerçekliğini kabul etme, inanma, iman
etme, gönülden bağlanma.
2. Allah’ın (cc), peygamberi aracılığı ile göndermiş
olduğu şeylerin doğruluğuna kesin olarak inanma,
içtenlikle bağlanma.
ikrar
1. Kabul etme, doğrulama, onaylama, itiraf etme.
2. Allah’ın (cc) varlığına ve birliğine iman eden bir
kimsenin Müslüman muamelesi görebilmesi için
inanmış olduğu değerleri sözlü veya fiilî olarak dışa
yansıtması.
Amel
1. Yapılan iş, eylem, fiil, çalışma, didinme, davranış,
uygulama.
2. Dünya ve ahirette ceza veya mükâfat konusu olan
her türlü iş ve davranış.
Доступные форматы для скачивания:
Скачать видео mp4
-
Информация по загрузке: