Prof. Dr. Mete Gündoğan | Bölgemizdeki Gelişmeler ve Türkiye'nin Pozisyonu

11 Temmuz 2025 | Bölgesel Gelişmeler ve Türkiye'nin Geleceği Konferansı

Değerli dostlar, 11 Temmuz 2025 Cuma akşamı gerçekleşen konferansta, bölgemizdeki gelişmeleri ve Türkiye’nin bu gelişmeler karşısındaki duruşunu ele aldım. Tevfik El Hakim’in “Deliler Irmağı” hikayesinden hareketle, günümüzün bilgi kaynaklarının (medya, sosyal medya) toplumun algısını nasıl çarpıttığını ve yanlış yönlendirdiğini vurguladım. Modern “Deliler Irmağı’nın, cep telefonlarımızdan yayılan manipülatif bilgiler olduğunu ifade ettim.

Konferansın Ana Konular:

1. Tarihsel Perspektif ve Bölgesel Dinamikler:
o Son 100 yılda dünya siyasetinde dört dönem yaşadık: İmparatorluklar, Faşist Diktatörlükler, Soğuk Savaş ve Yeni Dünya Düzeni. 2008 küresel finans krizi ve 2022 Rusya-Ukrayna savaşı, yeni dünya düzeninin sonunu getirdi.
o Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul-Anadolu-Kudüs-Medine-Mekke hattındaki stratejik önemini vurguladım. Bu hat, tarih boyunca güç mücadelesinin merkezi oldu.
o Türklerin, İslam dünyasının siyasi ve medeni merkezini oluşturduğunu ve bu hattın korunmasının önemini anlattım.

2. Ekonomik Sistem ve Faiz Sorunu:
o Borca dayalı para sistemini eleştirdim; bu sistemin faize dayandığını ve toplumu esir ettiğini belirttim. İstanbul Sanayi Odası verilerine göre, büyük kuruluşların karlarının %80’inden fazlası faize gidiyor.
o Çözüm olarak, devletin para ve ordu üzerinde tam kontrol sağlamasını, adil bölüşüm yapmasını, servet ile sermayeyi ayırmasını ve altını tedavüle sokmasını önerdim.
o Tarım, turizm ve inşaat gibi başat sektörlerin yeniden yapılandırılması gerektiğini, özellikle tarımın köylerin ihyasıyla ekonominin temel taşı olabileceğini ifade ettim.

3. Toplumsal ve Kültürel Uyanış:
o Sokrates’in bilgi süzgeci (gerçeklik, iyilik, fayda) ve Osmanlı ulemasının dört süzgeci (akıl, ilim, tecrübe, gerçekler) üzerinden bilgiye nasıl yaklaşılması gerektiğini anlattım.
o Toplumun bilinçlenmesi için sürekli iletişim ve eğitimin şart olduğunu; bir çocuğun ilk kelimeyi söylemesi için 300.000 kelime duyması gerektiği gibi, toplumun uyanışı için de tekrarlı anlatımın önemini vurguladım.
o 15 Temmuz direnişi örneğiyle halkın gücünü hatırlatarak, genç neslin potansiyeline olan inancımı paylaştım.

4. Bölgesel Barış ve Güç Birliği:
o Hazar Denizi’nden Basra Körfezi’ne uzanan sekiz denizli bir ticaret hattı önerdim. Bu hat, çatışma değil barış merkezi olabilir.
o Türkiye’nin ne Batı’ya ne de Doğu’ya bağımlı olmadan, kendi medeniyet merkezli bir blok oluşturabileceğini belirttim.

Sonuç olarak Türkiye’nin güçlü bir devlet yapısı, adil bir ekonomik sistem ve bilinçli bir toplumla, İstanbul-Mekke hattını merkeze alarak bölgesel bir barış ve kalkınma merkezi olabileceğini vurguladım. Faiz sisteminin kaldırılması, tarımın güçlendirilmesi ve eğitimle ahlakın yeniden tesis edilmesiyle, tarihi birikimimizi kullanarak geleceği inşa edebiliriz.

Konferansıma katılan herkese ve ev sahipliği yapan Arafat Derneği’ne teşekkür ederim.