Suç Örgütü Tarafından Kaçırılsaydın ?

Hiç düşündün mü, sıradan bir günün, geri kalan bütün hayatını ikiye bölecek bir ana dönüştüğünü?
Bir kapı kapanır, bir bez ağzına bastırılır ve o andan itibaren zaman senin için başkalarının kurallarına göre akmaya başlardı.

Uyandığında bilmediğin bir yerde olurdun.
Duvarlar konuşmaz, ama her çatlak tehdit fısıldardı.
Saatler yoktu; çünkü burada zaman değil, itaat önemliydi.

Sana önce korku öğretilirdi.
Sonra sessizlik.
En son da, hayatta kalmak için ne kadar ileri gidebileceğin…

“Biz seni koruyoruz” derlerdi.
Ama bu koruma, seni dünyadan koparan bir kafesten başka bir şey olmazdı.
Telefon yok, isim yok, geçmiş yok.
Sadece senden beklenenler vardı.

İyilik ve kötülük arasındaki çizgi, her gün biraz daha silinirdi.
Başta reddettiğin şeyler, zamanla “mecburiyet” olurdu.
Çünkü orada ahlak değil, çıkar hüküm sürerdi.

Sana seçenek sunduklarını sanırlardı:
Ya uyum sağlarsın,
ya da görünmez olursun.

Belki seni “işe” alırlardı.
Belki sadece susmanı isterlerdi.
Belki de seni, başkalarına gözdağı vermek için canlı bir mesaj haline getirirlerdi.

Peki sen kim olurdun?

– Korkusunu yutkunup hayatta kalmaya çalışan biri mi?
– Bir anlık boşlukta kaçış planı kuran, her nefesini riskle alan biri mi?
– Yoksa yaşadıklarını unutamayan, özgürlüğüne kavuştuğunda sessiz kalmamayı seçen bir tanık mı?

Bu bir güç hikâyesi değil.
Bu, zorla şekillendirilmeye çalışılan bir hayatın hikâyesi.

Çünkü suç örgütleri düzen kurmaz;
insanları parçalar.

Ve gerçek güç, korku salmakta değil;
korkuya rağmen insan kalabilmektedir.

#mozimasyon #mozi #olarakdoğsaydın #belgesel #animasyon #mozibility