SANAYİ UYGARLIĞININ SONU
Автор: Tuygan Çalıkoğlu
Загружено: 2025-09-10
Просмотров: 253
Üretim aracının “para” olduğu kapitalist sitemde, özellikle ABD, Avrupa, Japonya gibi erken sanayileşmiş ülkelerde, para artık üretim ve verimlilik sağlamıyor. Çünkü sanayi uygarlığı doğal sınırlarına ulaştı. 1970’lerden itibaren ucuz enerji kalmadı, küresel ölçekte yaşanan bir çevre kirliliği
var, kitlesel eğitim bir işe yaramıyor, işsizlik sürekli olarak artıyor hem özel hem de kamu sektöründe bürokrasi işleri yavaşlatıyor, politik sistem yolsuzluklara bulaşmış durumda, nüfus yaşlanıyor, verimlilik düşüyor, kaynaklar israf ediliyor. Başta ulus devletler, merkez bankaları ulusal paralar olmak üzere, sanayi uygarlığının tüm kurumları ve araçları sorunları çözmekte çaresiz. Sanayi toplumu standardizasyonu ve homojenliği temsil eder. Bu uygarlıkta yetişen insanların yaşamları birbirinden çok farklı değildir. Yaşam kitleseldir. İnsanlar sisteme ve geleceğe güven duyarlar. Ancak 1970’lerde itibaren kitlesellik artık terk ediliyor ve yerini bölünmeler alıyor. Etnisite, din ve siyasal görüşün yanı sıra, müzik, tercihi ve spor taraftarlığı da bölünmeden payını alıyor. İnsanlarda coşku azaldı, çöküntü
yaygınlaştı. Her yerde, her alanda belirsizlik var. İnsanlar bunalmış vaziyette. Hem kendileri hem dış dünya ile ilgili kaygıları her geçen gün artıyor. Alvin Toffler erken sanayileşmiş ülkeleri etkileyen iki psikolojik faktörden söz eder. Bunlar hayatın çeşitlenmesi ve hızlanmasıdır. İnsan yaratıcılığının ürünü olan günümüz “bilgi ekonomisinde” üretim verimliliği çok yüksek. Sanayi toplumunun tek tip ürünleri, yerini çeşitli ve özel ürünlere bırakıyor. İhtiyaçlar çok farklılaştı. Toplum yeniden örgütleniyor, alt
gruplar oluşuyor. Geçmişle karşılaştırıldığında, çok daha fazla kültür, çıkar grupları ve politik güç var. Sanayi uygarlığının kurumları bugün hala çok güçlü ve değişime direniyor. Değişim sancılı bir süreç: enflasyon, deflasyon, yüksek işsizlik, çok yavaş büyüme küresel ölçekte yaşanıyor. Günümüzde yöneticilerin bilgi birikimleri genel olarak yeteri değil. “Sanayi kafasıyla” düşünen yöneticiler çok fazla. Bilgi uygarlığının temelinde bilgi ve teknolojinin yattığını anlamayan yöneticiler. Bilgiden çok paranın önemine inanan bu yöneticilerin varlığı gelişmeye en büyük engel. Sanayi kafasına sahip politikacılar da üretimi artırmak ve muhalefeti engellemek için, piyasalara para enjekte etmeyi tek çare olarak görüyorlar. Bu paranın enflasyon yaratmadan ekonomiyi büyüteceklerini sanıyorlar. Erken sanayileşme döneminde geçerli olan bu teorinin günümüzde bir karşılığı yok. 2008 krizinden bu yana dünyada yaşanan, bütün ulus devletleri çaresizlik içinde bırakan ve insanlığı derin bir kaosa sokan işte bu süreç.
Videoyu beğendiyseniz; bu videonun geniş kitlelere iletilebilmesi için, lütfen YouTube Tuygan Çalıkoğlu sayfasına abone olunuz, beğen tuşuna basınız, yorum yapınız ve paylaşınız. Teşekkürler.
Доступные форматы для скачивания:
Скачать видео mp4
-
Информация по загрузке: