Sinan Arat & Nederlands Blazers Ensemble - Haydar Haydar

Starting the 2024 New Year’s concert with the timeless piece Haydar Haydar by the esteemed master Ali Ekber Çiçek was an unforgettable experience. Performing this masterpiece by one of Turkey’s greatest troubadours—who also hails from my birthplace, Erzincan—while reflecting our shared Alevi roots, was a profound source of bliss. Presenting it on one of Europe’s most prestigious stages, the Amsterdam Concertgebouw, and broadcasting it on national television made the experience even more meaningful.

Capturing the magical essence of the saz in this piece was no easy task. Yet, the ney carried the melody with its own distinct character, infusing it with a soulful depth. The choir’s chants of HU added a mystical dimension to the sound, while the wind instruments shared the melody in short, bird-like phrases, lifting the song on their wings. Each instrument added its own feather to the wing, yet together they formed a solid and unified force that carried the music to transcendent heights.

Together, the harmony of the ney, the choir, and the wind orchestra transformed the performance into a humble cem (gathering)—a heartfelt tribute to our musical roots and journey.

With this, my salutes to Ali Haydar and Sıdkı Baba. May it bring joy to those who listen, and may peace reach all hearts.

New year's concert 2024 Concertgebouw Amsterdam

Music : Ali Haydar Çiçek
Lyrics : Sıdkı Baba

Nederlands Blazers Ensemble
Tarab Choir
Consensus Vocalis
Arrangement : Arjan Linker

2024 yılbaşı konserinde, benim için ayrı bir yeri olan üstad Ali Ekber Çiçek’in ölümsüz eseri Haydar Haydar ile sahneye adım atmak, unutulmaz bir başlangıç oldu. Hem doğduğum topraklar Erzincan'ın, hem de Türkiye'nin yetiştirdiği büyük bir ozanın bu eşsiz eserini, ortak Alevi köklerimizin ruhunu taşıyarak yorumlamak, tarifsiz bir gurur kaynağıydı. Üstelik bunu Hollanda ve Avrupa’nın en prestijli sahnelerinden biri olan Amsterdam Concertgebouw’da, ulusal bir yayinda gerçekleştirmek, yolculuğumun en anlamlı duraklarından biri oldu.

Elbette, sazın özellikle bu eserde yarattığı büyülü tınıyı yakalamak kolay değildi. Ancak ney, üflemeli orkestra ve koronun ahengiyle, bu eser, müzikal köklerimizden ilham alan ve yolculuğumuzu yansıtan naçizane bir cem havasına büründü. Ney, kendi kadim nefesiyle melodiyi taşırken koronun HU nidaları esere mistik bir boyut kattı. Nefesli çalgılar, kısa ve kuş cıvıltısını andıran nağmeleriyle melodiyi kanatlandırdı; her bir nota, bir tüy misali bu manevi kanada eklendi. Ve böylece tüm enstrümanlar, tek bir kanat gibi birleşerek onu sonsuzluğun doruklarına taşıdı.

Bu vesileyle Ali Haydar ve Sıdkı Baba’ya selam olsun... Dinleyenlere şifa, tüm canlara muhabbet olsun.