Kâf Sûresi 2. Ders | Tefsir 92 | Safvetü’t-Tefâsîr | 19.10.2025/2 | Özet Bilgi 2 | Detay Açıklamada

Bu yılın (2025-2026) ikinci dersinde "Üstad Sâbûnî’nin ağzından" Kâf Sûresi hakkındaki özet bilgiler ve sûre içinde dikkat çeken kelimelerin tahlilini yaptık.
Kur'an Sayfa No: 517 |Cüz: 26| 50. Sûre (Nüzûl sırası: 34)
---
Bu dersi şu adresten de takip edebilirsiniz:
   • Kâf Sûresi 2. Ders | Tefsir 92 | Safvetü’t...  
Daha fazla kişinin istifade edebilmesi için abone olmayı, videoyu beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayalım.
---
Sureye Girerken (Önsöz/ÖnBilgilendirme) "بَيْنَ يَدَيِ السُّورَةِ" başlığı altında “6 Paragrafta Sürenin Özeti”ni okuduk:
“Bugün okuduğumuz Kâf Sûresi’nin ana temaları ve içerik analizi özetle şöyledir: (Tam Tercüme değildir)
Mekke döneminde inen Kâf Sûresi, İslam akidesinin üç temel esası olan tevhid, nübüvvet ve ahiret inancını ele alır. Özellikle "ölümden sonra dirilme ve mahşerde toplanma" (el-ba‘s ve’n-nüşur) meselesi, surenin etrafında döndüğü ana eksendir ve neredeyse onun karakteristik özelliği haline gelmiştir. Kur'an, bu temel inanç esasını, inkarcıların tüm itirazlarını susturan apaçık burhanlar ve çürütülemez kesin kanıtlarla işler.
Sure, Kureyş müşriklerinin inkar ve hayretle karşıladığı "öldükten ve toprak olduktan sonra diriltilme" gerçeğini ilk ayetlerde gündeme getirir. Onların bu tutarsız şaşkınlık ve karmaşa (emrun meric) içindeki haline cevap olarak, sure onların dikkatini görünen kâinatın her sayfasına yazılı olan ilahi kudret delillerine çevirir. Göklerin kusursuz düzeni, yeryüzünü süsleyen çeşitli nimetler, yükselen hurma ağaçları ve salkım salkım meyveler, hepsi de Yüce ve Büyük olan Allah'ın kudretinin ve yeniden yaratmaya gücünün kesin delilleri olarak sunulur.
Ardından sure, uyarıcı fonksiyonunu yerine getirmek üzere, tarih boyunca peygamberleri yalanlayan ve sonunda ilahi azabı hak eden geçmiş kavimlerin (Nuh, Ad, Semud, Firavun, Lut kavimleri ve Ashâbu'l-Eyke gibi) kıssaları hatırlatılır. Bu tarihsel örnekler, Mekkeli müşrikleri, aynı akıbete uğramamaları için uyarmayı hedefler.
Son olarak sure, ahiret hallerinin çarpıcı bir tasvirine geçer. Ölüm sarhoşluğunun şiddeti, mahşer yerinin dehşeti, hesap vermenin heybeti ve nihayetinde suçluların içinde yaşayacağı cehennem azabı sahnelenir. Sure, "Hak sesi" (es-sayhatu'l-hakk) olarak isimlendirilen ve insanları kabirlerinden, etrafa yayılan çekirgeler misali çıkaracak olan ikinci sûra üfürülüş tasviriyle son bulur. Bu son sahne, hiçbir şeyin Allah'tan gizli kalmayacağı mutlak bir hesap ve karşılık gününe işaret ederek, müşriklerin inkar ettiği dirilişi (nüşur) son ve kesin bir kanıtla ispatlar.
*******
LUĞA bölümünde:
مَر۪يجٍ + فُرُوجٍ + بَاسِقَاتٍ + نَض۪يدٌ + لَبْسٍ + عَيِينَا + رَق۪يبٌ + عَت۪يدٌ+ حَدِيدٌ
6 Ayette 9 Kelime işlendi.
---
(Yaklaşık Özet Bilgi)

(Kâf; 5) مَر۪يجٍ
Karmakarışık, tutarsız. İbni Kuteybe'ye göre, bir şeyin dönüp durması ve istikrar bulmamasıdır; zayıflıktan yüzüğün parmakta dönmesi gibi.

(Kâf; 6) فُرُوجٍ
Çatlaklar ve yarıklar. Kusur ve eksiklik anlamına gelen "ferc" kelimesinin çoğuludur. Göğün kusursuz yaratılışını tasvir eder.

(Kâf; 10) بَاسِقَاتٍ
Uzun, yüksek boylu. Yukarıya doğru uzayan hurma ağaçlarını niteler.

(Kâf; 10) نَض۪يدٌ
Salkım salkım, üst üste dizilmiş. Hurma salkımlarının düzenini ve bereketini ifade eder.

(Kâf; 15) لَبْسٍ
Kararsızlık, şüphe ve karmaşa. Yeniden yaratılış karşısındaki tereddüt halidir.

(Kâf; 15) عَيِينَا
Âciz kaldık, gücümüz yetmedi. İlk yaratışın Allah'a zor gelmediğini, dolayısıyla yeniden yaratmanın da O'nun için kolay olduğunu vurgular.

(Kâf; 18) رَق۪يبٌ
Koruyan, gözeten ve şahit olan. İnsanın her anının kaydedildiğini bildiren meleğin sıfatıdır.

(Kâf; 18) عَت۪يدٌ
Hazır, nazır, amade. İnsanın amellerini kaydetmek üzere her an hazır bekleyen meleği niteleyen bir sıfattır.

(Kâf; 22) حَد۪يدٌ
Keskin ve delip geçen. Ahirette perde kalktığında, hakikatin tüm çıplaklığı ve detayıyla eksiksiz bir şekilde kavranacağını ifade eder.


لَقَدْ كُنْتَ ف۪ي غَفْلَةٍ مِنْ هٰذَا فَـكَشَفْنَا عَنْكَ غِطَٓاءَكَ فَبَصَرُكَ الْيَوْمَ حَد۪يدٌ
"(Ona şöyle seslenilir:) "Sen bu konuda tam bir gaflet içindeydin, artık gözünden perdeni kaldırdık, şimdi gözün keskindir." (Kâf; 22)
(Olayları tüm ayrıntıları ile görebilen, özel yetenekli göz. Dünyadaki sınırlı, aldatılabilir biyolojik gözün aksine, ahirette insana verilen; her türlü perdeden arınmış, mutlak hakikati hatasız, net ve derinlemesine kavrayan bir "üstün algı sistemi")
** Diğer Notlar için Sabitlenmiş Yoruma bakabilirsiniz. ⬇︎ ⬇︎ ⬇︎