Zeki Eniştemin Destanı-Mümtaz SAĞLAM
Автор: Mümtaz SAĞLAM
Загружено: 2025-07-30
Просмотров: 636
Eniştem kimseye zararı olmayan,kendi halinde çarkçılık mesleğini sürdürerek bıçakları çarklayan,yaptığı işle övünüp işini gayet seven,kimseye minneti olmadan yaşayıp Hakk'a yürüyen bir insandı. Akşamaca bir çark arabasının peşinde dolanıp akşam eve getirdiği ekmeği yiyip yorgunluktan erkenden uykuya dalardı amma misafirede pek düşkündü. Eniştemi bir yandan iştahlı iştahlı bir laf anlatırken bir anda yorgunluktan gözlerini kapattığını görebilirdiniz. Tabi arada bir elindeki çayı yudumlamak için gözlerini açar ve o an konuya tekrar dahil olurdu.
Yaz ayları geldiğinde ise diğer köylüler gibi o da köye gider ve babasından kalan toprak evi söker tekrar baştan taştan ve çamurdan örerdi. Kim ne derse desin onu bu işten vazgeçiremezdi. Kendisine laf söyleyenlere" ben eski taş ustasıyım,benim adım Zeki Özkan. Babam bana yer yurt bırakmış,Allah bana güç kuvvet vermişki çalışayım diye" derdi ve kimsenin yaptığı ev hakkında söylemde bulunmasını istemezdi. Arada ben yanına gittiğimde kendisini merakla dinleyeceğimi bildiği için sırtını duvara yaslar, cila kutusuna sarıp koyduğu tütünlerden birini çıkarıp yakarak tek tek yapacağı işleri ve aklındaki planları anlatırdı. Çünkü onu sıkılmadan ve yargılamadan dinleyeceğimi bilirdi.
Benim hatırımda kalan anılarından diğerleri ise Adana'da Meydan Doğumevi'nin arkasındaki evde otururkenki halleriydi. Evimiz yakın olduğu için abartısız hemen hemen 2 güne bir giderdik babaannem ve kızkardeşimle birlikte büyük halamlara. Onlarda bize gelip giderlerdi. Eniştem gittiği yere asla eli boş gitmezdi,18 yaşımdaydım yinede gelirken kızkardeşime ve bana mevsime göre dondurma,cips ya da eski bakkallarda satılan Cino yada Hobby markalı çikolatalardan alırdı. Çocuk aklımla bir gün eniştemin çark arabasını çekerken zorlanacağını düşünerek "enişte şu arabanın önüne bir at yada eşek bağlada o çeksin bari canına yazık" demiştim. O da o günden sonra beni ne zaman görse "Muntaz, eşeği aldıydım ya sizin okulun oraya varmadan kaçırdım" der ve gülerdi.
İtinayla evine her sabah çay,şeker,çokokrem,kaymak alır eve verir ve öyle işe giderdi. Çocukluğumdan beri eniştemin bu azmi, çabası, kimseye minnet etmeyişi,kimsenin işine karışmayışı ve kimseyi işine karıştırmayışı hep dikkatimi çekmişti. Yaşım büyüdükçede daha iyi anladım aslında eniştemi. Bazen insanların ne dediğine kulak asmayıp kendi yoluna bakmalıydı insan. Önemli olan kimseye minnet etmeden alın terinle helal kazancını evine götürebilmekti eniştemin yaptığı gibi. Aramızda çok büyük bir yaş farkı olmasına,hatta dedemden bile büyük olmasına ve üstelik benim bile değil babamın eniştesi olmasına rağmen belki hiç farkında olmadan hayatıma dokunan nadir insanlardan biriydi Zeki Eniştem. Onun sayesinde alın terini,emeği kula tamah etmemeyi ve hiçbir insanı yargılamadan olduğu gibi kabul ederek her insandan birşeyler öğrenebileceğimi anladım. Ve bütün bu analizlerimin sonucunda 18 Şubat 2025 tarihinde Hakka yürüyen Zeki Enişteme tıpkı geçmişteki aşıkların yaptığı gibi bende kendi dilimce ve telimce bir destan söyledim ve sizlerin beğenisine bıraktım...
31 Temmuz 2025
#türkü #sivas #altınyayla #şarkışla #adana #destan
Доступные форматы для скачивания:
Скачать видео mp4
-
Информация по загрузке: