Marvel's Spider-Man Hikayesi | Detaylı Anlatım | Bölüm 2

Batujoy siz oyunları sıkılmadan oynayın diye kendisi oynar, özetleyerek hap halinde tüm bilgiyi size sunar. Batman Arkham, Mafia, Grand Theft Auto (GTA), God of War gibi çeşitli oyun serilerine uyarladığım bu konsepti şu an Marvel's Spider-Man serisine uyguluyorum. Hayatımdan esintiler ve kendi yorumlarımı da kattığım bu serilere göz atabilirsiniz.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
●Instagram;   / batujoy  
●Steam; https://steamcommunity.com/id/batujoy/
●İletişim, iş birliği, sponsorluk için: [email protected]
--------------------------------------------------------------------------------------------------------
Oyunun Steam linki;
https://store.steampowered.com/app/18...

Olaylardan sonra MJ bizi arıyor ve bu maske hakkında bir şey bilip bilmediğimizi soruyor. Biz de Martin Li'nin sanat tarihi doktorası olduğunu ve bu konuda bilgi sahibi olabileceğini düşündüğümüz için onun yanına gitmek üzere FEAST’e doğru yola koyuluyoruz.Martin Li'ye maskeyi gösterdiğimizde, maskenin içinde yazanın "iblis" anlamına geldiğini ve bunun antik bir Çin maskesinin replikası olduğunu söylüyor. Maskeyi gördüğü andan itibaren tuhaf davranmaya başlayan Li, bize bu maskenin tehlikeli insanlarla bağlantısı olabileceğini söyleyerek, risk almamak adına bu olayın peşini bırakmamızı istiyor.

Laboratuvara geri döndüğümüzde Otto’nun ilk bölümde gördüğümüz protezini çok ilerlettiğini, tepki süresi biraz fazla olsa da aynen gerçek bir kol gibi mükemmel şekilde çalıştığını görüyoruz. Bu gelişimi hayranlıkla test ederken, birden belediyeden adamlar gelip laboratuvarı boşaltmaya başlıyorlar. Ekipmanları almalarına engel olmak istesek de bunun bir şeyi çözemeyeceğini anlayan Otto, doğrudan belediye başkanının ofisini aramak isterken kendisi çıkageliyor. Yani Norman Osborn.Güvenlik açığı olduğunu ve bu durumun ilk sefer olmadığını belirterek, burayı kapatmaları gerektiğini söylüyor. Zavallı adam, "Bakın, kol çok ilerleme gösterdi," diyerek yaptığı protezi göstermeye çalışınca, Norman adama, "Oscorp'ta daha iyilerini yapıyoruz," deyip hem doktorun yalvarışlarını görmezden geliyor hem de tek müşterisini elinden alıyor.

Bu üzücü konuşmanın ardından dışarı çıktığımızda “Ne yaparız, Otto’ya nasıl yardım ederiz?” diye düşünürken Peter’ın aklına Harry’i arayıp babasıyla konuşmasını istemek geliyor. Tabii, Norman'ın Harry'i hiçbir zaman dinlemediğini, hatta onun araştırma istasyonlarını da kapattırmaya çalıştığını hatırlayınca aramaktan vazgeçiyoruz. Peter hazır aklıma gelmişken bunlar ne durumda bir bakayım diyerek, şu anda Avrupa'da olan dostumuzun vakti zamanında kurmuş olduğu araştırma istasyonlarını ziyaret ediyor. Harry, her durakta Peter için ses kayıtları bırakmış. Bu kayıtlardan anladığımıza göre, Harry'nin annesi çevreye karşı duyarlı birisi olduğu için her zaman böyle bir projeye girişmek istemiş.

Yuri'den aldığımız acil bir telefon çağrısıyla, kısa süre önce içeri tıktığımız Şokçu’nun yine kaçtığını öğreniyoruz.
Hatta kendisi, kamera kayıtlarında bir güvenlik görevlisinin ortada hiçbir şey yokken Şokçu'ya kostümünü verip yere yığılıp öldüğünü söylüyor. Olay yerinde tek garip olan şey bu da değilmiş, güvenlik görevlisinin gözleri ve vücudunun geri kalanı garip bir ışık saçıyormuş.
Oyunu oynayan 10 yaşındaki bir çocuk bile, bunun daha önce dövüştüğümüz iblislerle bir bağlantısı olduğunu anlayabilecekken Peter ne hikmetse bu olayı iblislere yormuyor.

Yuri'nin bize destek için yolladığı, yıllardır Fisk’in dosyasına bakan polis memuru Jefferson Davis ile tanışıyoruz. Adam işleri o kadar kitabına göre yapan birisi ki, boş bir tersane için bile arama emri çıkarmış. Yani yaptığımız iş %100 yasal. Kendisi Miles'ın babası ve bize oğlunun çok büyük bir hayranımız olduğunu, onun da genç yaşına rağmen teknolojiye çok meraklı olduğunu belirtiyor. Ufak bir sohbetin ardından tershanenin girişine geliyoruz. Ancak kapı kilitli. Başka bir giriş bulmak için binanın etrafını turlayıp içeri girdiğimizde kapıyı içeriden açabilmemiz için Jeff bize bir şok cihazı fırlatıyor. Kahramanımız da üstün teknoloji bilgisiyle ağlarına elektrik yükleyen bir cihaz yapıyor.

Hani Fisk’in yokluğunda iblislerin boşluğu doldurmak için hamle yaptığını söylemiştim ya? Jeff’ten aldığımız telefonla inşaat alanlarından birini bastıklarını öğreniyoruz. Tabii adamlar Fisk’in elemanları gibi sıradan insanlar değil, ellerinden ışık çıkıyor, silahlarına enerji yüklüyorlar derken Fisk’e karşı çok daha avantajlı konumdalar. İblisleri temizleyip Fisk’in adamını kurtardıktan sonra telefonu çalıyor ve tahmin edin, arayan kim? Wilson'un ta kendisi.

Bilinmeyen bir numaradan çekici bir kadın sesiyle bir çağrı alıyoruz. Karakterimiz bu sesin kime ait olduğunu hemen anlıyor. Mesajda bahsettiği konuma gittiğimizde biz de oyuncu olarak anlıyoruz ki bu kişi Black Cat.

00:00 - ÖNCEKİ BÖLÜMDE
01:05 - 2. BÖLÜM