YALOVA’DA BİR VEFA HAREKETİ: BALTACI ÇİFTLİĞİ’NDE ATATÜRK ANITI YENİDEN HAYAT BULDU

YALOVA – Cumhuriyet’in ilk yıllarında modern tarımın öncü örneklerinden biri olarak Mustafa Kemal Atatürk’ün talimatıyla kurulan Yalova Baltacı Çiftliği, yıllardır süren mülkiyet ve yönetim karmaşasının gölgesinde kalmıştı. Ancak geçtiğimiz günlerde, bir gazetecinin takibi ve bir iş insanının verdiği sözü tutmasıyla, çiftlik arazisindeki Atatürk anıtında sessiz bir diriliş yaşandı. Bakımsızlığa terkedilmiş büst, çevresi ve paslı bayrak direkleri, 5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü ve Türk kadınına seçme-seçilme hakkının verilişinin 91. yıl dönümü arefesinde, hak ettiği saygın görünüme kavuşturuldu.

Kurumlar Arası Çıkmaz, Anıtı Unutturmuştu

Tarihi çiftlik, bugün Türkiye Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) mülkiyetinde. Arazi, Yalova Garden Süs Bitkileri Tarım Sanayi ve Ticaret A.Ş.’ye kiralanmış durumda. Aynı zamanda bazı yapılarda Yalova Müzeler Müdürlüğü ve Atatürk ve Çocuk Müzesi faaliyet gösteriyor. Ancak bu çoklu yapı, sorumlulukların belirsizleşmesine ve çiftliğin bazı noktalarının ihmal edilmesine yol açmıştı. Bu ihmalin en acı görüntüsü ise Atatürk büstünün bulunduğu anıt alanıydı: Bakımsız çevre, paslanmış bayrak direkleri ve gönderde dalgalanmayan bir bayrak...

Gazeteciler Harekete Geçti, Bir Söz Her Şeyi Değiştirdi

Manzarayı kayıtsız kalamayan bir Türk gazeteci, meslektaşıyla birlikte konuyu gündeme taşımak için ilgili tüm kurumlarla görüşmeler yaptı. Görüşmelerin en kritik ayağı, arazinin kiracısı Yalova Garden A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Okul ile gerçekleşti. Durumu dinleyen ve anlamaya çalışan Okul, net ve kesin bir taahhütte bulundu: “Atatürk’ün anıtı restore edilecek, paslı direkler yenilenecek. Ay-Yıldızlı Türk Bayrağı yeniden göndere çekilecek.”

Söz Tutuldu: 5 Aralık’a Yetişen Onur

Abdullah Okul, verdiği sözü kısa sürede yerine getirdi. 5 Aralık öncesi, çalışmalar tamamlandı:

Atatürk büstü ve anıt çevresi titizlikle temizlendi, bakımı yapıldı.

Paslanmış bayrak direkleri yenilendi ve boyandı.

Anıt çevresi, güller ve çiçeklerle donatılarak estetik bir görünüme kavuşturuldu.

Ve nihayet, Ay-Yıldızlı Türk Bayrağı, yeniden gönderde dalgalanmaya başladı.

Yapılan, sıfırdan büyük bir inşa değil; ancak mevcut tarihi değerin özenle temizlenmesi, düzenlenmesi ve görünür kılınmasıydı. Bu dokunuşla, yıllardır sessiz kalan anıt adeta yeniden nefes aldı. Ziyaretçiler, artık o noktadan geçerken yalnızca saygı değil, aynı zamanda bir gurur duyuyor. Restorasyon, boş sözler ve yüzeysel söylemlerin ötesinde, somut ve samimi bir “vefa duruşu” olarak değerlendiriliyor.

“Bazen Bir Gül Dikmek, ‘Seni Unutmadık’ Demenin En Temiz Yoludur”

Konuyla ilgili görüşlerini paylaşan gazeteci, “Bu, büyük bir icraat değil; ama doğru ve yerinde bir dokunuştu. Yıllardır göz ardı edilen o büstün nefes almasıyla biz de rahat nefes aldık. Bazen bir gül dikmek bile koskoca bir tarihe ‘Seni unutmadık’ demenin en temiz yoludur” ifadelerini kullandı.

İkinci Perde: Gözler Karşıdaki Harabe Yapıda

Ancak hikaye burada bitmiş değil. Abdullah Okul’un kiraladığı arazide, yenilenmiş anıtın tam karşısında, eskimiş ve dağılmaya yüz tutmuş bir yapı hala duruyor. Alanın genel güzelliği içinde bu yapı artık daha çok göze batıyor. Süreci takip eden gazeteci ve kamuoyunun şimdiki beklentisi, bu yapı için de aynı duyarlılık ve kararlılıkla doğru bir adım atılması. “Abdullah Okul söz verdi ve yerine getirdi. Atatürk’ün mirasına sahip çıkmak kolay değil; o bunu yaptı. Şimdi aynı kararlılığın Baltacı Çiftliği’nin bütün dokusuna yayılacağına inanmak istiyoruz” diyen gazeteci, takipçi olacaklarının altını çizdi.

Sonuç: Bir Bayrağın Dalgalanışı, Daha Büyük Bir İnancın Habercisi

Baltacı Çiftliği’ndeki bu küçük ama anlamlı dönüşüm, kurumsal çıkmazların ortasında dahi bireysel sorumluluk ve söz namusunun neleri değiştirebileceğini gösterdi. Gönderde dalgalanan her bayrak, yalnızca bir simge değil; aynı zamanda tarihe, değerlere ve geleceğe dair bir taahhüttür. Bu vefa örneği, umut verici bir adım olarak kayıtlara geçerken, gözler şimdi atılacak ikinci adımda. Çünkü bazen bir bayrağın yeniden dalgalanmaya başlaması, sandığımızdan çok daha büyük ve duyarlı bir geleceğin ilk işareti olabilir.