Yalnızlık ve Kalabalık
Автор: bir Ümit var
Загружено: 2025-12-03
Просмотров: 14
İnsan, kalabalıkların içinde yalnız olabilir mi? Çevremizde yüzlerce, binlerce insan varken, nasıl oluyor da bazen içimizde büyük bir boşluk hissediyoruz? Yoksa yalnızlık, insanların yokluğuyla değil, anlaşılmamakla mı ilgili?
Kalabalık, insanı bazen güvenli hissettirir. Büyük bir şehirde yürüdüğünü düşün; sağında solunda onlarca insan var, herkes kendi dünyasında, kendi düşünceleriyle meşgul. Bir tarafta aceleyle yetişmeye çalışanlar, diğer yanda vitrinlere bakanlar, sokak müzisyeninin şarkısına kulak verenler… Herkes bir şeylerle uğraşıyor ama aslında kimse kimseyi gerçekten görmüyor. İşte, tam da burada yalnızlık başlıyor.
Çünkü yalnızlık, tek başına olmak değil, varlığının fark edilmemesi. Aynı masada oturduğun, aynı ortamı paylaştığın insanlar seni gerçekten dinlemiyorsa, seni anlamıyorsa, o an yalnızsındır. Kalabalık, bazen en büyük yalnızlığın adresi olabilir.
Ama yalnızlık her zaman kötü müdür? Aslında yalnız kalmak, bazen insanın kendisini yeniden bulması için bir fırsattır. Gürültünün içindeki sessizlik gibidir yalnızlık; korkutucu ama aynı zamanda öğretici. İnsan kendi iç sesini ancak yalnızken duyabilir, gerçekten ne istediğini ancak kendiyle baş başa kaldığında anlayabilir.
Ne ilginçtir ki, bazen yalnız kalmaktan korkarız, bazense kalabalıklardan kaçarız. İkisi arasında dengeyi bulmak zor ama belki de en önemlisi bu. Çünkü insan, ne tamamen kalabalığın içinde kaybolmalı ne de yalnızlığın içinde yok olmalı. Bazen içe dönmeli, bazen dışa açılmalı.
Öyleyse asıl mesele, yalnız olup olmamak değil, varlığımızın hissedilip hissedilmediği… Çünkü bir insan, yalnızca başka insanların varlığıyla değil, anlaşılabildiği kadar vardır.
Доступные форматы для скачивания:
Скачать видео mp4
-
Информация по загрузке: