Biz Alude-i Sagar-ı Badeyiz - Nota Eşliğinde Örnek İcrâ (Ahenk: Sipürde Neyi - 1 Ses - C)
Автор: Bekir GÜLSÜN
Загружено: 2025-01-21
Просмотров: 431
Beste: Hâfız Post
Güfte: Veysî (Kadı Üveys Efendi)
Makam: Rast
Usûl: Yürük Semâî
İcrâ: Recai Serinker
Biz âlûde-i sâgar-ı bâdeyiz
Anın'çün leb-i yâre dil-dâdeyiz
Acep derdimiz var sorarsa bizi
Rakîb ile her dem müdârâdayız
HAFIZ POST (1630-1694)
Üsküdar’da doğmuş olan Hafız Post İstanbulludur. Asıl adı Mehmed, mahlası Hâfız, Post ise lâkabıdır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmiyor ve 1630 civarında bir tarih olduğu tahmin ediliyor. Esad Efendi’nin ifadesine göre “Post” lâkabı kendisine, vücudunun baştan ayağa kadar gür ve sık kıllarla örtülü olmasından dolayı verilmişti.. Pek akla uymayan ikinci söylentiye göre, kendi isteği ile her zaman kapı eşiğinde ve
yanında taşıdığı bir post üzerine oturması sebebi ile bu lakabı almıştı. Mûsiki tarihimizin bazı kaynaklarında adından Tanburi Mehmed ya da Mehmed Çelebi olarak söz edilir.
“Hâfız Post”un babası bir imamdı; fakat kâmil-i devran bir imam. Bu yüzden imam-zâde Hâfız Post diye de anılır. Çok iyi bir öğrenim gördüğü, genç yaşında hâfız ve hacı olduğu biliniyor. Sultan IV. Mehmed döneminin bu büyük ustası klâsik mûsikimizin en dikkate değer siması, musiki geleneğimizi büyük bir başarı ile Itri’ye ulaştırmıştır denilebilir. Sarayda yapılan fasıllara sazı ve sesi ile katılmış, bütün çağdaşları gibi Selim Giray Han’dan yardım ve ilgi görmüş, bu sanatsever devlet adamının tertip ettiği edebiyat ve mûsiki toplantılarına katılarak sanatkâr kişiliğinin gelişmesini sağlamıştır. “…Gençliğinde resmi görev almamış, son zamanlarında (Divan Hocaları) zümresine katılmış, daha sonra (Birûn Kâğıt Eminliği) ne getirilmişti…”
1694 yılında vefat eden Hafız Post, Karacaahmed Mezarlığı’nda, Divan şairi Nabi’nin yanıbaşında toprağa verildi.
Leblerin yâdına dil âlemde rüsvâdır gider
Kâkülün fikri kara başıma sevdâdır gider
Gül yüzün şevkiyle ol gonce-dehânı her seher
Hâfız-ı şûride bülbül gibi şeydâdır gider
Yaşadığı çağda ve daha sonraki yüzyıllarda ünü Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde kalmamış, bütün İslâm ülkelerine yayılmıştır.
Ülkemizde en çok bilinen eserleri şunlardır:
Acem-İlahi-Kudümün rahmeti zevku safadır
Dügah-Cama kamer talatın
Evc-İlahi-Ey Kerim Allah
Güzlizar-İlahi-Çün sana gönlüm müptela
Hüseyni-Çekdim el ümidi vaslı yardan şimden geru
Hüseyni-Çün sana gönlüm müptela düştü
Hüseyni-İlahi-Hakdan özge nesne yok
Kürdi-O gamzeki ola ta narı ebruvan kürdi
Neva-Dil verdim ol periye
Neva-İlahi-Vakti seherde açıla perde
Rast-Biz aludeyi sagarı badeyiz
Rast-Gelse o şuh meclise
Rehavi-Dile mayei safadır
Uşşak-Bahar geldi dahi seyri gülşen eylemedik
Доступные форматы для скачивания:
Скачать видео mp4
-
Информация по загрузке: