Şiddet Neden Normalleşti? | Diziler, Gerçeklik ve Ahlaki Çöküş

SOSYAL ÇÜRÜME: Diziler Toplumu Nasıl Zehirliyor? | Şiddet, Medya ve Gerçeklik

Bugün rahatsız edici bir gerçekle yüzleşiyoruz.
Her akşam ekranlarımızda gördüğümüz şiddet, ihanet, güç fantezileri ve “adaleti kendi elleriyle sağlayan” karakterler… Gerçekten sadece kurgu mu?
Yoksa bu hikâyeler, toplumun derin yaralarına tuz mu basıyor?

Bu videoda, sosyal çürümenin kökenine iniyorum:
Türkiye’de son yıllarda popülerleşen dizilerin, şiddet algımızı, adalet duygumuzu ve toplumsal davranışlarımızı nasıl etkilediğini inceliyorum.

Albert Bandura’nın Sosyal Öğrenme Kuramı, George Gerbner’ın Ekme Kuramı ve Frankfurt Okulu’nun Kültür Endüstrisi eleştirileri üzerinden şu sorulara yanıt arıyoruz:

Ekrandaki şiddet neden bu kadar çekici?

“Kötü Dünya Sendromu” bizi nasıl kuşatıyor?

Neden “anti-kahramanlara” bu kadar sempati duyuyoruz?

Diziler toplumun aynası mı, yoksa onu şekillendiren bir güç mü?

Bu sadece bir medya analizi değil;
aynı zamanda toplumsal bir aynaya bakma cesareti.
Adaletin ekranlarda simülasyona dönüştüğü, maskülen gücün kahramanlıkla karıştırıldığı bir çağda yaşıyoruz.

Son bölümdeyse, “çürümeyi durdurmak” için neler yapılabileceğini tartışıyoruz.
Sansür değil, bilinçli izleyici olmak…
Çünkü kumandayı her elimize aldığımızda, sadece bir dizi seçmiyoruz — nasıl bir toplumda yaşamak istediğimize de karar veriyoruz.

#SosyalÇürüme #MedyaEleştirisi #DiziAnalizi #ŞiddetKültürü #AlbertBandura #GeorgeGerbner #FrankfurtOkulu #ToplumVeMedya