Ateizm mi, Teizm mi? İspat Yükü Kime Ait? | Ebu Zerka Hoca

Ateizm–teizm tartışmalarında genelde şu varsayım öne çıkar:
“Tanrı’nın varlığını ispatlamak teistlerin görevidir, ateistler yalnızca bekler.”

Ebu Zerkâ Hoca, bu videoda bu bakış açısının eksikliğini felsefî bir zeminde ele alıyor.

Bir ateist, evrenin ezeliliğine inanabilir; yahut maddenin sonradan kendiliğinden ve tesadüfen ortaya çıktığını iddia edebilir. Fakat bu, onu tarafsız bir “seyirci” yapmaz; aksine ontolojik ve kozmolojik tezler ortaya atan bir konuma yerleştirir. Bu iddialar ise temellendirme ve delillendirme sorumluluğunu beraberinde getirir.

Burada dikkat çekici bir mukayese yapılır:
👉 Solipsizm (Latince: Solipsismus – “sadece zihin vardır, zihnim dışındaki her şey kesin değildir”) çok daha tekil bir iddiadır. Bir solipsist yalnızca “benim zihnim dışında hiçbir şeyin varlığını kabul etmiyorum” der. Buna karşılık, ateist; evrenin ezeliliği, maddenin kendiliğindenliği, yahut maddenin sonradan tesadüflerle meydana geldiği gibi daha fazla varsayım ortaya atar.

Dolayısıyla ateist, bir solipsistten daha fazla iddia sahibi olduğundan, bu iddialarını temellendirme yükümlülüğünden kaçamaz. Aksi hâlde, yalnızca teistlerden ispat beklemek tutarsız bir felsefî tavır olur.

Ebu Zerkâ Hoca işte bu noktadan hareketle, tartışmayı şu çerçeveye oturtuyor:
➡ “İspat yükü yalnızca teistlere ait değildir; ateizmin de kendi iddialarını delillendirmesi gerekir.”

#ateizm #teizm #felsefe #tanrı #allah #öneçıkar #ebuzerka #kelam #akaid #İspatYükü #dinfelsefesi #AteizmEleştirisi #tanri ı #Solipsizm #ontology ‪@ZerkaMedresesi‬ #felsefe