Serdar Öktem'e DALTONLARDAN Suikast | Halil Ay, Şirinler , Sinan Ateş ve Tüm Detaylarıyla

6 Ekim 2025. Türkiye'nin en tartışmalı ceza avukatlarından biri, Serdar Öktem, güpegündüz bir suikasta kurban gitti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı olayı "organize suç örgütü husumeti"ne bağladı, fail olarak Daltonlar çetesi suikastı üstlendi. Peki, Öktem sıradan bir çete avukatı mıydı, yoksa müvekkil ağının ardında, yeraltı dünyası, bürokrasi ve milliyetçi camianın kesiştiği çok daha karanlık bir sır mı yatıyordu? Bu videoda, Serdar Öktem'in ölümüne giden yolu, tartışmalı müvekkillerini ve suikastın ardındaki Caner Koçer intikam zincirini inceliyoruz.

Galatasaray UltrAslan lideri Sebahattin Şirin'in avukatlığıyla başlayan bu bağ, kısa sürede çetenin lideri Mehmet Sabri Şirin (Meks) ve kardeşi Yunus Şirin'in organize suç dosyalarına uzandı. İddialara göre Öktem, uyuşturucu kaçakçılığından adam kaldırmaya kadar birçok davada Şirinler'in gizli arabulucusu rolünü üstlenmişti. Hatta Interpol kırmızı bültenli firarilerde bile adı geçiyordu. Bu onu, Şirinler'in en büyük düşmanı olan Daltonlar çetesinin radarına soktu.Öktem'in müvekkil ağı sadece Şirinler'le sınırlı değildi; Anucurlar çetesi lideri Halil Ay ve öldürülen tribün lideri Ferhat Yeşilkaya gibi figürlerle de dolaylı bağlantıları vardı. Gazeteciler, Öktem'in telefon verilerinin bu karanlık ağı ortaya çıkarabilecek kilit tanık olabileceğini, bu yüzden suikastla susturulduğunu iddia ediyor. Bu saldırı, iddia edildiği gibi bir "susuturma" operasyonu değil, Caner Koçer’in kanının yerde kalmaması adına yapılan, aleni bir intikam eylemiydi.
Öktem, bilindiği üzere Şirinler suç örgütü lideri Mehmet Sabri Şirin ve kardeşi Yunus Şirin'in organize suç davalarında savunmasını üstleniyordu. Galatasaray UltrAslan tribün lideri Sebahattin Şirin'in de avukatı olması, onu milliyetçi camianın derinliklerinden çete savaşlarının ortasına hızla çekti. Ancak Öktem’i Daltonlar’ın hedef listesine sokan şey, sadece avukatlık görevi değildi; kişisel sosyal medya tercihleri ve dostluklarıydı.

Öktem'in, Daltonlar’ın baş düşmanlarından biri olarak bilinen Hamuş Atız’a ait olduğu düşünülen "hamus.3447" isimli Instagram hesabını aleni bir şekilde takip etmesi, çeteler arasındaki hassas dengeyi tamamen bozdu. Bu takip, Daltonlar nezdinde, Öktem’in tarafsız bir hukukçu değil, doğrudan bir taraf olduğunun tescili anlamına geliyordu.
Öktem’in aynı zamanda Şirin Demir gibi, Fenerbahçe tribünleriyle bağlantılı ve Daltonlar’ın husumet yaşadığı çevrelerle dostluk kurması, bu algıyı pekiştirdi. Öktem, düşmanlarının dostlarıyla yan yana gelerek, Daltonlar’ın radarına bilerek ve isteyerek girmişti.

Daltonlar çetesinin en önemli figürlerinden ve sosyal medya yüzü olan Caner Koçer, Ağustos 2025'te İspanya’da Casperlar çetesi tarafından infaz edildi. Koçer, ölmeden önce sosyal medya canlı yayınlarında, Şirinler çetesi ve onunla bağlantılı isimleri alenen hedef alarak, çete savaşını dijital arenaya taşımıştı. Koçer’in infazında, Casperlar’la ittifak kuran Şirinler’in parmağı olduğu iddiaları, Daltonlar’ın kinini asıl hedefe, yani Şirinler’e yöneltti.

Bu eylem, cinayetin ardındaki motivasyonu siyasi ya da derin devlet komplosu iddialarından uzaklaştırarak, doğrudan yeraltı dünyasının amansız bir kan davasına odakladı. Serdar Öktem, düşmanının düşmanıyla dost olduğu için, Daltonlar’ın intikamının kurbanı oldu.
Öktem'in ölümü, ardında doğru ve yanlış yüzlerce iddia bıraktı. Öktem'in Sinan Ateş cinayetinde "araç kullanan" olduğu iddiası gibi bazıları bilirkişi raporlarıyla çürütüldü. Ancak komplo teorileri hızla yayıldı: Öktem'in hafıza kaybı ve kalp spazmının, devlet serumuyla hafıza silme operasyonu olduğu iddia edildi. Ayşe Ateş, Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım'ın hastane ziyaretini "temizlik operasyonu" olarak nitelendirerek, Öktem'in "konuşma tehdidi" nedeniyle susturulduğunu öne sürdü.


Join this channel to get access to perks:
   / @gmtkontr-gerilla