Kıyamet Öncesi Beklenenin Tekliği: Mehdi = Mesih

Kıyamet Öncesi Beklenenin Tekliği: Mehdi = Mesih

Kıyamet öncesinde insanlığın en büyük merakı, karanlığa gömülmüş dünyada adaletin ve hakikatin yeniden nasıl yükseleceğidir. Kadim öğretiler, kutsal kitaplar ve asırlardır aktarılan rivayetler, bu soruya tek bir noktada cevap verir: Beklenen kurtarıcı birdir. Adı farklı anılsa da özü aynı olan bir hakikatten bahsedilir. Kimileri ona Mehdi der, kimileri Mesih. Oysa gerçekte iki isim, tek bir ruhun farklı dillere ve farklı çağlara yansımış yüzüdür.

Tevrat’ta Tanrı’nın ruhunu üzerine koyduğu, adaletle hükmedecek bir önderden söz edilir. İncil, İsa Mesih’in geri dönüşünü müjdeler. Kur’an ise Meryem oğlu İsa’nın öldürülmediğini, Allah tarafından katına yükseltildiğini ve kıyamet öncesinde yeniden geleceğini bildirir. Hadislerde Mehdi’nin çıkışı, zulümle dolan dünyayı adaletle dolduracağı vurgusuyla aktarılır. Tüm bu metinler aslında tek bir gerçeğin farklı yansımalarıdır. Kıyamet öncesi beklenen figür birdir; adaletin simgesi, hakikatin mührü olan ruh aynı ruhtur.

Bugün farklı inançların mensupları farklı isimlerle aynı özlemi dile getirir. Yahudiler Mesih’i, Hristiyanlar İsa’nın dönüşünü, Müslümanlar ise Mehdi’yi bekler. Oysa kalplerde yankılanan özlem tek bir gerçeğe işaret eder: Allah’ın vaadi mutlaka gerçekleşecek, zulmün karanlığı ilahî adaletin ışığıyla dağılacaktır. Bu noktada “Mehdi = Mesih” ifadesi yalnızca bir denklem değil, aynı zamanda bütün kutsal mirasın ortak paydasıdır.

Hadislerde Resûlullah’ın sözleri bu hakikati perçinler: İsa yeryüzüne adaletli bir hakem olarak inecek, insanları hakka davet edecek, batılı ortadan kaldıracaktır. Mehdi’nin de aynı misyonla geleceği, zulümle dolan dünyayı adaletle dolduracağı rivayet edilir. Bu iki müjde, farklı isimlerle aynı hakikatin sesidir. Sûfîlerin dilinde bu, “tek ruhun sürekliliği” olarak ifade edilir. İbn Arabi’nin ifadesiyle, hakikat birdir, suretler çoğalır.

Bugün bizlere düşen, bu hakikatin ışığını kalbimizde uyandırmaktır. Kurtarıcıyı beklemek pasif bir bekleyiş değil, içsel bir hazırlıktır. İnsan kalbini arındırdığında, adaletin ve merhametin hüküm sürmesine niyet ettiğinde, o ruhun gelişi için zemin hazırlamış olur. Çünkü Mehdi-Mesih yalnızca dışarıdan gelecek bir figür değil, aynı zamanda insanlığın vicdanında uyanacak bir nurdur.

Kanalımızda bu hakikati, kutsal metinlerin ışığında ve kadim öğretilerin derinliğiyle ele alıyoruz. İzleyeceğiniz bu video, farklı inançların ortak paydasını, insanlığın bekleyişindeki tekliği ve kıyamet öncesi müjdelenen hakikati gözler önüne serecek. Siz de bu yolculukta bizimle birlikte düşünmeye, kalbinizi bu büyük sırra açmaya davetlisiniz. Çünkü insanlığın geleceğini şekillendirecek olan, bu tekliğin farkına varmamızdır.

Hakikatin izini sürerken şu soruyu sormak gerekir: Gerçekten farklı mı bekliyoruz, yoksa aynı hakikati farklı kelimelerle mi dile getiriyoruz? İşte bu video tam da bu sorunun cevabını, kutsal metinlerden ve kadim öğretilerden aldığı ilhamla açıklıyor. Eğer siz de bu büyük sırrı anlamak, Mehdi ile Mesih’in tekliğini kavramak istiyorsanız doğru yerdesiniz.

Unutmayın, kıyamet öncesinde beklenen yalnızca bir kurtarıcı değil, aynı zamanda insanlığın birliğidir. O birliğin sembolü ise Mehdi-Mesih’in tekliğinde saklıdır.



#Mehdi #Mesih #Kıyamet #Kurtarıcı #İsaMesih #MehdiMesih #Tasavvuf #KutsalMetinler #Kurandaİsa #MehdininGelişi #KıyametÖncesi #İslam #Tevrat #İncil #Kur’an #KadimÖğretiler #Hakikat #Adalet #KıyametAlametleri


Ayrıcalıklardan yararlanmak için bu kanala katılın:
   / @spesifikokurgezer