Placebo ve Nocebo etkisi.. | Bilinçaltının Bilimsel Kanıtı..

Bu videomuzda Bilinçaltının nasıl bir güç olduğunu tıp dünyasından bazı deney ve görüşlerle anlatıcaz. hazırsan başlıyoruz. Bir hap düşün. İçinde ne ilaç var… ne kimyasal madde… sadece şeker. Ama sen onun işe yarayacağına inanıyorsun. Ve vücudun, o yalana inanıp gerçek ilaç tepkisi vermeye başlıyor. İşte buna Placebo etkisi deniyor. Bilim dünyası bu etkiyi “bedenin kendi inancına verdiği biyolojik cevap” olarak tanımlıyor. Yani sadece “inanmak” bile beyni harekete geçiriyor. Beyin, ağrıyı azaltan endorfinler, mutluluk hormonu dopamin ve bağışıklığı güçlendiren kimyasallar salgılıyor. Sanki gerçekten ilaç almışsın gibi. Harvard Tıp Fakültesi’nde yapılan bir araştırmada, katılımcılara ağrı kesici diye etkisiz hap verildi. Ama beyin taramaları, ağrı merkezlerinin gerçek ağrı kesici almış kişilerdekiyle aynı şekilde sustuğunu gösterdi. Yani düşünce, biyokimyaya dönüşmüştü. Peki işin karanlık tarafı? Ona Nocebo etkisi deniyor. Birine “bu ilacın baş ağrısı yapma ihtimali var” dersen, etkisiz bir madde bile o kişide gerçekten baş ağrısı yaratabiliyor. Yani korku, bedende kimyasal olarak gerçek bir tehlikeye dönüşüyor. Bir hastaya kemoterapi yerine tuzlu su verilse bile, “saçların dökülebilir” dendiğinde gerçekten saç dökülmesi yaşanabiliyor. Beyin, beklentiyi gerçek sanıyor — ve vücuda o yönde komut veriyor. İşte zihin bu kadar güçlü: iyileştiren de o, hasta eden de. Bu yüzden modern tıpta artık sadece ilaç değil, doktorun tavrı, sesi, güveni bile tedavinin bir parçası kabul ediliyor. Çünkü umut, kimyasal bir reaksiyona dönüşüyor. Ve korku da öyle. Zihin, beynine her saniye şu mesajı gönderiyor: “Buna inanıyorum.” Beden de yanıt veriyor: “Öyleyse öyledir.” İnanmak sadece psikolojik bir süreç değil; biyolojik, kimyasal, fiziksel bir güç. Yani sen aslında düşündüğünden çok daha güçlüsün. Çünkü her hücren seni dinliyor. Ve belki de asıl ilaç, senin inanma biçimindir.

#bilinçaltınıngücü #bilinçaltı #placebo #placeboeffect #nocebo #noceboeffect