Erkan Baş kürsüyü yumrukladı! "Utanmaz adam! Siz kimsiniz ya!"
Автор: Yurttaş TV
Загружено: 2025-04-09
Просмотров: 36200
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş, İstanbul'da yaptığı basın açıklamasında, partisinin son derece umutlu, kararlı, inançlı günlerden geçtiğini belirtti.
Sokaklarda da aynı kararlılığın, inadın, mücadelenin devam ediyor olmasından da son derece mutlu olduklarını söyleyen Baş, tüm TİP üyelerinin ve seçmenlerinin ellerinden geldiğince bu mücadelede yer almaya, direnişin parçası olmaya, bu direnişin ortaya çıkardığı umudun ülkenin geleceğini kurması için mücadeleyi büyütmeye çalıştığını ifade etti. Baş, şöyle konuştu:
*Bir derleme yapmak gerekirse 19 Mart açık bir darbe girişimidir. İstisnasız bir biçimde bunu tekrar etmemiz ve bu darbe girişimine karşı direnişin içinde olduğumuzun bilince çıkarmamız gerekir. Ister üniformalı ister takım elbiseli olsun, üzerindeki kıyafet ne olursa olsun, anayasal düzeni askıya alma girişimi bir darbe girişimidir.
*Halk iradesini görmezden gelerek, millet ve sandık iradesini yok sayarak, ellerine geçirdikleri polis, yargı gücünü kullanarak halkın iradesini gasp etmeye çalışan bir girişimle karşı karşıyayız.
*Günlerdir ‘cunta’ tartışılıyor. Sözlük anlamıyla baktığımızda, kuvvet kullanarak el koyma girişimidir. bu askeri ve siyasi bir operasyon olabilir ama sandıktan çıkan iradeyi güç yoluyla tanımama çabası, bunun için yargıdaki kadrolaşmaları, polisi kullanmaları, fırsat buldukça kayyum atıyor olmaları hepsi bu gelişmenin bir parçasıdır.
*Bunun dünya siyasi tarihinde ‘darde’ dışında bir adı yoktur. Bunu yapana ‘cuntacı’, başındaki kişiye de ‘cunta başı’ diyoruz. NATO’nun, komünizmle mücadele derneklerinin en iyi bildiği şey cuntacılık tartışmasında, Devlet Bahçeli’nin söz söylüyor olmasını da aslında bu tabloyu tamamlayan bir yönü olarak görüyoruz.
*Bizim açımızdan mesele nettir: Ortada bir darbe girişimi vardır ve hiçbir cunta halktan büyük değildir. Hiçbir cunta, halkın karşısında direnme gücüne sahip değildir ve hiçbir cunta halkn karşısında kalamamıştır, kalmayacaktır.
*Çok kısa zaman sonra hep beraber göreceğiz, bu cunta, saray rejimi yıkılacak. Bunun en büyük sembollerinden bir tanesi olan Silivri zindanı da mutlaka yıkılacak. Hiç kimse korkuya kapılmasın, biz bu cuntacılardan daha güçlüyüz.
*Silivri demişken tüm siyasi tutsaklara, yürek dolusu selam ve sevgilerimizi iletiyorum. Bugün siyasi tutsakların özgürlüğü ile ülkemizin özgürlüğü arasında kopmaz bir bağ var. Bu ülke özgürleşince siyasi tutsaklar özgürleşecek.
*Mahir Polat konusunda özel birkaç şey söylemem lazım. Ortada çok açık ve hassas bir durum var ve iktidar bunları göre göre, bile isteye bir oyun oynuyor, daha önce örneklerini Ergenekon’da, Balyoz’da başka siyasi davalarda gördüğümüz, bir insanı öldürmeyi hedef alan bir girişimle karşı karşıyayız.
*Bunun karşısında çok güçlü bir iradenin şekillenmesi lazım. Cezaevlerindeki gençlerin orada esir tutulması, siyasi tutsakların esir tutulması ve bunların bir yol arkadaşı olarak Mahir Polat’ın bunca zorluğa rağmen tahliye edilmemesi, iktidarın hesaplaşmasını bize gösteriyor. Mahir Polat’ın derhal tahliye edilmesi adına parti adına bir çağrı yapmak istiyorum.
*Tüm yurttaşlarımıza bir çağrıda bulunmak istiyorum: İktidar, unutulacağınızı düşünüyor. ‘Cezaevlerinde kimler unutulmadı, gençler de, Mahir Polat da, Ekrem İmamoğlu da, Can Atalay da unutulur diye düşünüyor.
*Buna asla müsade etmememiz lazım. Bizim görevimiz bu insanların haksız, hukuksuz şekilde, siyasi nedenlerle cezaevinde tutulduğunu unutmamak, unutturmamak. Perşemde günü saat 14.00’te Kadıköy, Esenyurt, Bakırköy ve Beşiktaş postanelerinden bir mektup atma eylemi gerçekleştirecek İstanbul İl Örgütümüz.
*Tüm yurttaşları bizim için içeride tutulan insanlara ses olmaya çağırıyorum. Yarın saat 14.00’te her yerden cezaevlerini mektup yağmuruna tutalım.
*İktidar telaşlanmış durumda, dikkat edin inanılmaz bir ambargo, yalanlar, baskılar... Buna rağmen insanlar sokaklarda direnmeye devam ediyor. Yeni saldırılar başladı, bir tanesini özellikle işaret edeceğim.
*Direnişlerini bitiremedikleri öğrencileri, onların yanında duran akademisyenleri, YÖK eliyle tehdit ediyorlar. YÖK, Kenan Evren’in AKP’ye bir armağanıdır. 12 Eylül faşist darbesinin, üniversiteleri esir tutmak için oluşturduğu YÖK eliyle bugün AKP’nin baskı kurmaya çalışması, aslında kendi karakterlerini de gösteriyor.
*Bütün öğrenci arkadaşlarımızı tebrik etmek istiyorum: Asla teslim olmadılar. Bu mücadeleye kararlı bir biçimde devam ediyorlar. Derse girmemenin, akademik boykotun, sokaklardaki fiili boykotun Türk Ceza Kanunu’nda ve üniversite disiplin yönetmeliğinde de herhangi bir cezai yaptırımı yoktur. Olmayan şeyleri yaratamazsınız.
BAĞIMSIZ YAYINLARIMIZIN DEVAMLILIĞI İÇİN BİZİ DESTEKLEYİN
👇
/ @yurttastv
Доступные форматы для скачивания:
Скачать видео mp4
-
Информация по загрузке: