En Büyük Şifa Açlıktır! (Mehmet Zahid Kotku (k.s.))

İnsanoğlunun hastalıklarının çoğu, kendi eliyle doldurduğu midede başlar…
Rasûlullah (s.a.v.) buyurur:
“Âdemoğlu midesinden daha kötü bir kap doldurmamıştır. İnsana belini doğrultacak birkaç lokma yeter.” (Tirmizî, Zühd 47)
Hazret-i Lokman (a.s.) da oğluna şöyle nasihat etmiştir:
“Yavrum! Tok olduğun hâlde yemek yeme; zira bu, hastalık getirir. Acıkmadan da yeme.”
Mehmet Zahid Kotku (k.s.) Hazretleri buyurur:
“Mide, bütün dertlerin evidir. Az yemek ise bütün ilaçların başıdır. Doymadan kalk ki sıhhatin devam etsin, kalbin uyanık kalsın. Çok yemek nefsi azdırır, ibadetten soğutur.”
İslam büyükleri buyurmuştur ki:
“Nefsini açlıkla terbiye eden, kalbini nurlandırır.”
Gavs-ı Âzam Abdülkadir Geylânî (k.s.) der ki:
“Açlık, kalbi parlatır; tokluk ise paslandırır. Az yemekle beden dinlenir, ruh parlar.”
Yemeğin hikmeti doymak değil, ibadete kuvvet bulmaktır.
Bu yüzden “Yemeğini ibadet niyetiyle ye; Allah seni o lokmayla zikir ehli kılsın.”
Kur’ân-ı Kerîm’de buyurulur:
“Yiyiniz, içiniz; fakat israf etmeyiniz. Çünkü Allah israf edenleri sevmez.”
(A’râf Sûresi, 31. Âyet)
Bugün insanlık, mideyi tanrı edinmiş gibi yaşarken kalp hastalanıyor. Gözün nuru, bedenin sıhhati, ibadetin huzuru hep helal ve az yemekte gizlidir.
Zira kalbin huzuru, midenin edebine bağlıdır.
“Az ye, az uyu, az konuş; o vakit gönül aynan nurlanır.” buyurmuşlardır evliya-i kiram.
Her lokma bir duadır.
Helâl lokma gönlü saf, haram lokma gönlü kara eder.
Bu hakikatleri idrak eden bir Müslüman bilir ki, mideyi doyuran değil, kalbi doyuran gıdaya muhtaçtır.
Allahu Teâlâ cümlemizi az yemenin hikmetini bilenlerden, helâl lokmanın bereketiyle nurlanan kullarından eylesin.
🌿 “Açlık bir eksiklik değil, bir şifadır.”
🕊️ “Yemek doymak için değil, Allah’a ibadet için olmalı.”
— Mehmet Zahid Kotku (k.s.)