KADERİN KARANLIĞINA İNAT, GÜLÜMSEYEN BİR YÜREK: AKİF AKIN

KADERİN KARANLIĞINA İNAT, GÜLÜMSEYEN BİR YÜREK: AKİF AKIN
​Bazı hayatlar vardır ki mürekkeple değil, sabır ve gözyaşıyla yazılır. Akif Akın, işte bu hayatın tam ortasında duran, kaderin sillesine karşı "Eyvallah" deyip yoluna gülümseyerek devam eden bir Anadolu delikanlısı. "Denizler mürekkep, ağaçlar kalem olsa ne yazardın?" sorusuna, süslü edebiyat parçalamadan, en saf ve en insani haliyle "Sağlıkla, sıhhatle yaşanan bir ömür yazardım" cevabını verecek kadar gerçekçi; ancak yaşadığı onca acıya rağmen "Ben yazarken ağladım, okuyanlar sakın ağlamasın" diyecek kadar da ince ruhlu bir adam o.
​"Gülümse Kaderine" adını verdiği kitabı, sadece bir otobiyografi değil, bir direnişin belgesidir. Hayatında esen sert fırtınaların dallarını kırdığı yerde küsüp kurumayı değil, inadına yeşermeyi seçmiş bir çınarın hikayesidir bu. "Doldum, taştım" dediği anlarda sığındığı kalemi, Semra Hocası ve manevi ablalarının desteğiyle bir umut meşalesine dönüşmüştür. İmam Hatip sıralarında bulduğu huzuru, hastalıkların getirdiği soğukluğa karşı bir kalkan yapmış; "İmtihan dünyasıdır, dolduran gider" diyerek en zor anında bile şükrü dilinden düşürmemiştir.
​Akif Akın, karanlığı görüp korkanlardan değil; o karanlığın ortasında kendi ışığını yakanlardandır. Satırlarında hayatın yükünü, dilinde ise "Uyan Sunam" türküsünün yanık ezgisini taşır. Sesi titrese de yüreği daima dik duran bu genç yazar, bizlere en büyük dersi kendi yaşamıyla verir: Kader bir çizgi olabilir ama o çizgiye bakıp gülümsemek, bir insanın sergileyebileceği en asil duruştur.
​Hüseyin Yıldız (Kalemşah)
Kültür ve Turizm Bakanlığı Halk Şairi