ORGANİZMA VE ÇEVRE-GÜDÜLENME-TUTUM
Автор: Nurhan Köroğlu
Загружено: 2021-02-07
Просмотров: 714
#evokul #psikoloji #evdekal #sosyoloji #felsefe #sosyoloji
ORGANİZMA VE ÇEVRE
1. Organizma
Her türlü canlı, organizmadır. Psikolojide organizma denilince daha çok hayvan ve insan anlaşılır. Diğer canlılar gibi insan da bir çevre içinde yaşar. Çevreden etkilenir. Bazen bu etki karşılıklı olur.
2. Çevre
Çevre; canlıları ve dolayısıyla insanların yaşam ve gelişimini etkileyen, kapsadığı canlılarla sürekli bir madde, enerji alışverişi içinde bulunan, içsel ve dışsal tüm etkenlerin karışımıdır.
İnsana etki eden çevreyi, doğum öncesi çevre, doğum sonrası çevre olarak sınıflandırabiliriz.
Doğum öncesi çevre (anne karnındaki çevre),
Doğum sonrası çevre, fizik çevre ve toplumsal çevreden oluşur.
1. Doğum Öncesi Çevre
Doğum öncesi çevre, insanın anne karnında geçirdiği yaklaşık dokuz aylık (biyolojik) süreyi kapsar. Doğum öncesi çevre, organizmanın gelişimi açısından önemlidir. Bebek kendisi için gerekli olan besin maddelerini göbek kordonu vasıtası ile anneden alır. Annenin sağlıklı bir hamilelik geçirmesi, bebeğin gelişimini doğrudan etkiler. Annenin kötü beslenmesi, ruhsal sıkıntıları, geçirdiği bulaşıcı hastalıklar, aldığı ilaçlar, sigara, alkol gibi bağımlılıklar, bebeğin sağlığını olumsuz etkiler.
2. Doğum Sonrası Çevre
İnsanın doğumundan ölümüne kadar yaşadığı çevreye doğum sonrası çevre denir. Doğum sonrası çevre ikiye ayrılır:
Fiziksel çevre: Işık, ses, atmosfer sıcaklık gibi doğa koşulları, bireyin fiziksel çevresini oluşturur. Organizma beslenme, barınma ve korunma gibi ihtiyaçlarını fiziksel çevreden karşılar. Organizma fizik çevreden gelen uyarıcılar sayesinde çevreye uyum sağlar.
Toplumsal çevre: Bireyin içinde yaşadığı ve davranışlarına etki eden okul, aile, arkadaş çevresi, iş ortamı toplumsal çevreyi oluşturur. İnsan, hayatı boyunca fiziksel ve toplumsal çevrenin etkisinde kalır.
3. Fizik Çevrenin Organizmaya Etkisi
Fizik uyarıcılar ve organizmanın alıcılığı: Organizma her tür çevreden etkilenir. Organizma ile çevre etkileşiminin olabilmesi için hem fiziki koşullar hem de organizmanın alıcılığı önemlidir.
Uyarıcı: Organizmaya etki ederek duyu organlarını harekete geçiren her türlü etkiye denir. Uyarıcılar ikiye ayrılır:
Dış uyarıcılar: Duyuma neden olan uyarıcılardır. Işık, ses, tat, basınç, koku vb.
İç uyarıcılar: Davranış nedeni olan uyarıcılardır. Açlık, susuzluk, yorgunluk, uyku gereksinimi vb.
Uyarım: Uyarıcı-tepki ilişkisine uyarım denir. Basit refleks davranımlarında uyarımı U-T ilişkisi biçiminde formüle edebilir. Aynı uyarıcılar, hep aynı tepkilere yol açar. Örneğin eli ateşe değen her insan elini ateşten çeker. Daha karmaşık davranışlarda organizmanın çeşitli özellikleri etkili olur. Uyarımda, U-O-T biçiminde formüle edilir. Burada "O" organizmanın özelliklerini ifade eder. Kültür, cinsiyet, yaş, sağlıklı olma, aç ya da tok olma cinsinden özellikleri gösterir. Farklı uyarıcılar aynı tepkiye, aynı uyarıcılar da farklı tepkilere yol açabilir. Örneğin, aynı yemek kokusu bazen iştahımızı açar bazen de midemizi bulandırır. Aç olduğumuz hâlde önümüze konulan yemeği yemeyebiliriz. Bu tepkimize o anki durumumuz (üzüntülü olma, utanma, ağrımızın olması gibi) etkili olmuştur. Organizmayı etkileyen uyarıcılar çeşitli olduğu gibi organizmanın uyarıcılara gösterdiği tepkiler de farklıdır. Bu tepkiler şunlardır:
Fiziksel tepkiler: Gözümüze sivri bir cisim yaklaştırdığımızda gözümüzü kapatmamız, kızgın ütüye elimiz değdiğinde elimizi çekmemiz gibi.
Fizyolojik tepkiler: Kan dolaşımının hızlanması, tükürük salgısının artması, terleme ve kızarma vb.
Psikolojik tepkiler: Sevinme, kaygılanma, korkma ve üzülme vb.
Tepki, duyum, duyum eşiği
Tepki: Uyarıcıların organizmayı etkilediği anda organizmanın uyarıcılara verdiği cevaptır (karşılık). Örneğin, ders zilini duyan öğrencinin sınıfa girmesi gibi.
Duyum: Uyarıcıların duyu organları (göz, kulak, burun, dil vs.) aracılığı ile organizmayı uyarması durumuna duyum denir. Örneğin, zil sesinin öğrenci tarafından ses olarak algılanması duyum; öğrencinin sınıfa girmesi tepkidir. Duyumun oluşabilmesi için; İçerden veya dışarıdan uyarıcılara (ısı, ışık, ses, açlık ağrı),
Sağlıklı ve yeterli duyu organlarına,
Uyarıcıları beyne taşıyacak duyu sinirlerine,
Uyarıcının taşınabileceği uygun ortama,
Uyarıcı şiddetinin duyum eşikleri arasında olmasına ihtiyaç vardır.
Duyum eşiği: Uyarıcıların, organizmayı etkileyebilmesi için belirli şiddet düzeyinde olması gerekir. Organizmanın bir uyarıcıyı almaya başladığı en alt ve artık alamadığı en üst sınır arasındaki bölüme, duyum eşiği diyoruz. En alt seviyeye alt eşik, üst seviyeye de üst eşik diyoruz. Duyum eşiği, organizmadan organizmaya farklılık gösterir. Örneğin, insanların işitemediği titreşimleri köpekler işitebilir.
Aşırı ve yetersiz uyarım
Доступные форматы для скачивания:
Скачать видео mp4
-
Информация по загрузке: