Sağ Çıkanın Kabri | Mehmet Ali Yaz

#mehmetyıldırım #deprem #sağçıkanınkabri #mehmetaliyaz

Bir adam, sakalında ay ışığı renkleri taşıyan

Uyandırdı onu uykusundan hayırlı bir ezan

Salladı son kez seccadeyi tutarak en ucundan

Habersizdi, yerin seccadesine tabi olduğundan

Bir zelzele ki yer ile gök birbirine sarıldı

Dağ yürüdü, yıldız dürüldü ve yer yarıldı

Böyle bir felaketi görmedi bunca varlık

Hangi balığın karnıydı bu kadar karanlık

İki dakika zaman iki yıl ömür kadardı

Sağ çıkanın kabri, çıkamayandan dardı

Sorduk küçük kıza yüzü gözü ay aydın

Sen hangi günahından dolayı buradaydın

Kuşların acıdan konamadığı bu yerde

Mal sahibi ile can sahibi aynı kederde

Ne büyük pişmanlıklar gördüm içinde gizlice

Surları delen bir çiçeğin yaprağı kadar ince

Bedir'de, Çanakkale'de, ve bir de o gece

Ne bitmez ciğerlerden çıkan şu beş hece

Karıncalar dahi suskundu gelsin diye sesler

Sanki çıkan her bedende saklıydı bir zafer

Allahu Ekber, Allahu Ekber, Allahu Ekber

Dört yandan toplandı bir davetle milletler

İçeride çocuklara çadır olmuş anne babalar

Dışarıda binler şehri sırtlanmış Seyit onbaşılar

Umuda teşne binlerce yüz, bir delik arıyor

Oradan bakan iki göz hayat bu kadar diyor

Toprağın üzerinden yükseliyor kelebekler

Yüzler saat meleklerin emzirdiği bebekler

Ey evi, aşı yoksa aşkını koşturan millet

Ey böldüğü somunla dünyayı doyuran kuvvet

Sen denizin, toprağın kıskandığı koca bir çınarsın

Binlerce hançerin saplandığı yeriden doğrulansın

Doğrul ve yine tekbirlerle çoğal secdelerle yuvalan

Annen için, vatanın için doğrul, bayrak ol dalgalan !

ŞİİR : Mehmet Ali Yaz
Seslendirme : Mehmet Yıldırım