"Gerçekten ona dönüşebilmek için kendimize, kendimizi her gün hatırlatmamız gerekir" Berfin BALSEVEN

Hareket, ses kayıtları, metin ve tekstil gibi farklı medyumlardan yararlanarak kimlik, beden, “ben ve öteki” gibi konular üzerine çalışmalar yürüten sanatçı;
Ontoloji temelinde hassasiyet/samimiyet temalarıyla ilgilenir ve bu alandaki işlerini disiplinler arası bir yerde icra etmek için yöntemler biriktirir, arşivler.
Yeni dünyaya ait bir varoluşun izlerini bireyselliğin kişisel alanlarında arar, gizliliği gözler önüne serer, nostaljiyle değişimin kıyılarında şehir yaşamına ait romantik bir ruhun ifadesini bedenleştirmeye çalışır.

Meserret Oteli’nde gerçekleşen iki dönemlik üretim programı, beş sanatçının işleriyle izleyici karşısında.

Farklı disiplinlerden gelen beş sanatçı ortak bir yaratım dilinde buluşuyor ve dünyayı algılama biçimlerinde benzer bir yaklaşımı paylaşıyor. Küçük bir çocuğun çevresine baktığında gördüğü imgeleri ve nesneleri özgürce yeniden yorumlaması gibi sanatçılar da çevrelerini yalın, doğrudan ve içten bir gözle ele alıyor; karmaşık yapıları sadeleştirerek etkileyici biçimlere dönüştürüyorlar. Sanat üretimlerine yaklaşırken çocuğa özgü bir cesareti benimsiyorlar — denemekten çekinmeyen, yanlış yapma kaygısı taşımayan, oyunun olanaklarını araştıran bir tavırla. Her biri, kendi kurduğu evrenin özgün dilini yaratıyor; sezgisel, deneysel ve kişisel yollarla yeni anlam alanları açıyor. Bu ortak tutum, sergideki işleri hem bireysel hem de bütünlüklü bir anlatıya dönüştürüyor.

Sanatçılar: Dilay Öğmen, Ece Ağırtmış, Ayça Su Değirmenci, Zeynep Berfin Balseven ve Hande Zerkin.