Erzincan Tarihinin Yitik Değerleri-7 | Kemah Gözcübaba Türbesi | Erzincan Kültür Portalı
Автор: Erzincan Kültür Portalı
Загружено: 2025-01-23
Просмотров: 2027
ERZİNCAN TARİHİNİN YİTİK DEĞERLERİ "GÖZCÜBABA TÜRBESİ"
Erzincan Kemah'ta bulunan Gözcübaba türbesi, Erzincan yolundan Kemah’a girişte; Karasu nehrinin sol tarafında yer alan, Taşboğazı olarak adlandırılan mevkide kesik bir kayalığın üzerine inşa edilmiştir. Türbe, Kemah’ın girişine hâkim ve Kemah Kalesi’ni çok iyi gören bir noktada inşa edildiği için, halk arasında “Gözcü Kulesi” adıylada anılmaktadır. Kitabesi bulunamayan Gözcübaba Türbesi'nin ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Ancak yapının mimari üslubundan yola çıkılarak 12. veya 13. yüzyıllarda, Selçuklular döneminden kaldığı düşünülmektedir.
Yapının ilk inşa edildiği yıllarda konumu ve pencerelerin baktığı taraf dikkate alınırsa eğer; tarihte Mengücekoğulları Beyliğine merkezlik yapmış ve Selçuklu Devletinin önemli sancaklarından biri olarak kabul edilen Kemah kazasını düşman işgallerine karşı koruyan askeri bir gözetleme kulesi olarak yaptırıldığı varsayımı kabul edilmektedir. Selçuklular sonrası dönemde eski önemini yitiren Kemah'ta bahsi geçen bu yapı zamanla askeri formundan uzaklaşarak, yöre halkı tarafından kümbet yani anıt mezar olarak kullanılmıştır. Kemah tarihinin önde gelen din ve kanaât önderlerinden biri olduğu düşünülen, Gülcü Baba'nın burada medfun olması muhtemeldir. Eski Türk geleneklerinde; o devrin ve yörenin manevi kanaat önderi olarak kabul edilen kişilerin kabri, en stratejik noktaya kurulmaktaydı. Bu kişilerin ölmüş olsa bile manevi koruyuculuğunun o yörede devam ettiğine dair inanç ritüeli Kemah tarihindede süregelen bir yaklaşım olmuştur. Bu nedenle yapı ilk olarak askeri bir gözetleme kulesi olarak inşaa edilsede yapının ilçeye olan stratejik konumundan ötürü sonraki yıllarda türbe alanı olarak dönüşümü sağlanmıştır. Gözcübaba Türbesi Sekizgen kaide üzerinde inşa edilmiş, piramidal külâhla örtülü bir mimariye sahiptir. Türbe iki katlı olup yapının alt katı mezar odası, üst katı ise türbede medfun olduğu düşünülen Gülcü Baba'nın ruhunu anma için kullanılan ibadethane bölümünden oluşmaktaydı. Türbenin üst ve alt kat giriş kapıları kuzey cephesinde konumlandırılmış olup, üst kattaki kapı kemerli yüzeysel bir niş içine alınmıştır. Yapının ibadethane bölümünde iki adet pencere bulunmaktaki, bunların biri güneyde Kemah İlçesine diğeri ise batı yönünde Karasu Nehri'nin geçtiği vadiye bakmaktadır. Yapının inşaatında kesme ve moloztaş kullanılmıştır. Gözcübaba Türbesine çok yakın bir mevkide bulunan Melikgazi Türbesi'nin aksine yapının mimari üslubunda işleme motif ve bezemelere rastlanılmamıştır. Türbe, günümüzde mezbelelik halde olup definecilerin ve tarih bilincinden uzak insanların uğrak noktası haline gelmiştir. Türbe acil olarak restore edilerek Kemah turizimi ve tarihine katkıda bulunulabilir bir seviyeye getirilmelidir.
Gözcübaba Türbesisinin etrafındaki kayaların üzerinde Hz. Ali’ye ve atı olan Düldül'e ait bazı iz ve çöküntülerin olduğunu dair inanışlar vardır. Konuyla ilgili anlatılan bir rivayete göre Hz. Ali'nin Halifeliği döneminde Kufe halkından bazı kimseler Hz. Aliye gelerek, "Ey Müminlerin Emiri, Fırat nehri bu sene çok taştı, ekinlere zarar veriyor, suyunun azalması için Allah'a dua et, diye niyazda bulunurlar". Hz. Ali bunun üzerine Hz. Muhammed'in cübbesi ve sarığını giyinip, asasını da eline alarak, atı ile birlikte Kufeden uzaklaşır. Manevî bir yolculuğa çıkan Hz.Ali, bu yolculuğun neticesinde bugünkü Gözcübaba Türbesi'nin olduğu kayalığa gelerek attan iner ve bu mevkide iki rekât namaz kılar. Namazdan sonra Hz.Ali elindeki asayı alıp Fırat'a doğru suya bir işarette bulunur ve bu hareketi üç defa yapmak suretiyle halkın istediği seviyeye kadar suyu azalttığı rivayet edilir. Günümüzde türbenin manevi ortamınından faydalanmak isteyen yurttaşlarımızın türbeye gelerek adak niyetinde bulundukları ve mum yaktıkları da görülmüştür.
Kemah, doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleri ile Türkiye'nin önemli turistik bölgelerinden biri olmayı hak eden bir ilçedir. Gözcübaba Türbesi gibi tarihi yapılarda, bu zenginliğin önemli bir parçasını oluşturuyor. Ancak, bu değerlerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için, yetkililerin ve halkın daha duyarlı olması gerekiyor.Unutulmamalıdır ki tarihi yapılar, sadece birer taş yığını değil, aynı zamanda geçmişin izlerini ve kültürel mirasımızı günümüze taşıyan önemli yapılardır. Bu nedenle, Gözcübaba Türbesi'nin korunması ve restore edilmesi, Kemah'ın tarihi ve kültürel mirasına sahip çıkmak açısından büyük bir öneme sahiptir. Kemah, aynı zamanda turistik öneme haiz Doğu Ekspreksi güzergâhının en önemli seyirlik alanlarından biridir. Bunun içindirki Kemah'ta yapılacak olan tüm çalışmalar ilimiz kültürünün de bir yansıması olacaktır. Konu ile ilgili sözü siz değerli hemşehrilerime bırakarak cümlelerimi sonlandırıyorum...
ERZİNCAN KÜLTÜR PORTALI
#erzi̇ncan #kemah #gözcübabatürbesi #travel
Доступные форматы для скачивания:
Скачать видео mp4
-
Информация по загрузке: