Çoğu Zarar Azı Karar - Jason Hickel // konuk Bülent Şık // Deniz Yüce Başarır ile Ben Okurum

Hani atalarımız, bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete, derler ya. İşte bu “ben okurum” bölümünde bindiğimiz alametleri, hızla, bodoslama gittiğimiz kıyametleri konuşacağız. Evet, alametler belireli çok oldu. Böcekler sadece bir parçası bu korkunç gidişatın. Ama önemli bir parçası. Binlerce başka türün besin kaynağı ne de olsa onlar. Bitkilerin üremeleri için de gerekliler. Ezip geçtiğimiz o böcekler yeryüzündeki yaşamın merkezinde duruyor aslında. Biz sadece onları ortadan kaldırmakla kalmıyor, onları zehirleyeceğiz derken kendimizi de, dünyamızı da zehirliyoruz. Haberlerde, sosyal medyada, dost sohbetlerinde sürekli sözü edilen şu pestisitleri ele alalım mesela. Daha verimli bir tarım, yani böceksiz üretim için bol bol kullanılan o kimyasallar. Evet elmalar, domatesler parıl parıl parlıyor sepetlerde, hiçbir delik yok üstlerinde, olsa olsa birkaç küçük etiket, zıttırı pıttırı tarımcılığı bize müjdeleyen. Ispanaklar desen yemyeşil, gel de seni Temel Reis gibi güçlü kılayım diye sesleniyorlar pazar tezgahlarından, kirazlar cillop yaz mevsimlerinde, Allahtan onların pestisitine ulaşmak pek mümkün olmadı bu yıl, çünkü sadece zehirli değil aynı zamanda birer mücevher değerindeydiler. Limonda ne vardır bilmiyorum ama geçen gün bana tanesini 60 liradan satmaya kalktılar pazarda. Jason Hickel’in konuya kendi çocukluğundan girmesinden güç aldım herhalde, pazar hikayelerimi anlatmaya başladım. Dağıtmayalım konuyu. Pahalılık değil konuşacağımız, ama aslında çok da uzak değil meseleden. Her şey birbirine bağlı zaten şu yeryüzünde, hatta kendimizi sınırlamayalım şu evrende diye genişletelim konuyu.
   • Ben Okurum  
Bu bölümde pek sevgili Ben Okurumculardan birinin, Gülay Hanım’ın önerisiyle okuduğum Çoğu Zarar Azı Karar adlı kitabı alıyoruz odağımıza. Teşekkür ederek, başlıyoruz söze. Çok çarpıcı bilgilerle okuruna hızla çöküşe doğru ilerlediğimiz gerçeğini hatırlatan, neden yok oluşa sürüklendiğimiz sorusuna tarihi bilgilerle ışık tutan, politik ve ekonomik sistemlere, özellikle kapitalizme ve onun dayattığı büyüme zorunluluğuna eleştirel bakmaya çağıran, hatta küçülmeyi şart koşan, bu gidişattan dönmek için yollar öneren Çoğu Zarar Azı Karar zihin açıcı olduğu kadar korkutucu da doğruyu söylemek gerekirse. Çünkü her ne kadar yazarı ekonomik antropolog Jason Hickel bu bir kıyamet kitabı değil, bir umut kitabı diye ısrarla vurgulasa da, insanın içine bir kıyamet duygusu yerleşmemesi pek olası değil. Her an içinde yaşadığımız o alametleri hep uzak bir geleceğin kıyametleri gibi algılamak işimize geliyor ne de olsa. Daha değil, şimdi değil diye avutuyoruz kendimizi. Ama doğanın sesini bu kadar duymazdan gelir, onu ve kendimizi tahrip etmeyi böyle sürdürürsek, yandığımızın resmidir, derim ben çok da bilimsel olmayan bir dille. Kitap ve konuğum size terminolojiye daha hakim bir lisan kullanarak anlatırlar meseleyi, ben pazardaki Ayşe Teyze sesimle konuşuyorum, duayen ekonomi gazetecisi Güngör Uras’ın ruhunu şad ederek. Konuğum kim mi? Bu konular hakkında bolca düşünen, çalışan, yazan birini davet ettim elbette. Gıda mühendisi, aktivist, yazar Bülent Şık’la konuşuyoruz Dünyayı Küçülme Kurtaracak alt başlığıyla yayımlanan Çoğu Zarar Azı Karar’ı.

#benokurum #denizyücebaşarır #bülentşık #jasonhickel