Başarı Değil, Süreç Önemli: Psikolojik Danışman Ahmet Çifter'den Sınav Kaygısı Uyarısı
Автор: Merve Esersoy
Загружено: 2025-12-16
Просмотров: 5
Psikoloji Saati’nde Gündem: Sınav Kaygısı
Radyo Radar ve Kayseri Radar ortak canlı yayınında Merve Esersoy’un sunduğu “Psikoloji Saati” programının bu haftaki konusu sınav kaygısı oldu. Programın konuğu, psikolojik danışman Ahmet Çifter, özellikle LGS ve YKS gibi hayatı şekillendiren sınavlarda öğrencilerin yaşadığı kaygıyı tüm boyutlarıyla ele aldı.
Sınav Kaygısı Nedir, Ne Değildir?
Programda ilk olarak sınav kaygısının tanımını yapan Ahmet Çifter, sınavı “bilişsel bilgilerin ölçülmesine dayanan bir sistem” olarak nitelendirdi. Kaygının ise insanlık tarihi kadar eski, yaşamı ve hayatta kalmayı korumaya dönük bir duygu olduğunu vurguladı.
Çifter, kaygının düşük, orta ve yüksek düzeyleri olduğuna dikkat çekerek, “Bizim istediğimiz kaygı, motivasyon sağlayan orta seviyedeki kaygıdır. Bu, istek ve arzunun öğrenmeyle birleşiminden doğan sağlıklı bir harekete geçiricidir” dedi.
Normal Heyecan mı, Zararlı Kaygı mı?
Sınav öncesi yaşanan belli düzeydeki heyecanın normal ve hatta gerekli olduğunu ifade eden Çifter, zararlı sınav kaygısını şu şekilde ayırdı:
Öğrencinin kendisine gerçekçi olmayan hedefler koyması, ailesinin beklentisinin kendi kapasitesini aşması ve sürekli “daha fazlasını yapmalıyım” baskısı altında kalması zararlı kaygıyı tetikliyor.
Meslek Seçimi: Yetenek ve İlgi Temel Alınmalı
Programda sınav kaygısının meslek seçimiyle ilişkisine de değinildi. Psikolojik danışman Ahmet Çifter, mesleki yönelimin temelinde çocuğun yeteneği ve ilgisinin yattığını söyledi.
Psikolojik danışma ve rehberlik alanında kullanılan Holland, Kingsberg, Kohlberg gibi kuram ve testlere atıfta bulunan Çifter, “Çocuk hangi alanda yetenekliyse o alana yönlendirilmeli. İkincil öncelik ilgi alanıdır. Yetenek ve ilgi bir aradaysa o meslekte hobiler oluşur, çocuk yaptığı işi sever” dedi.
Fiziksel Belirtiler: Mide Ağrısından Titremeye
Sınav kaygısının psikolojik olduğu kadar fiziksel yansımaları da olduğunu vurgulayan Ahmet Çifter, savunma mekanizmalarının bedende somatik belirtilerle ortaya çıkabildiğini söyledi.
En sık görülen belirtileri şöyle sıraladı:
Mide bulantısı ve karın ağrıları
Sık lavaboya gitme ihtiyacı
El titremeleri (tremor)
Terleme, sıcaklık basması
Çarpıntı, panik hissi
“Sadece Sınav Değil, Hayat da Var”: Sosyalleşme ve Sporun Önemi
Programda sınav odaklı yaşamın, öğrencilerin psikolojisinde bıraktığı tahribata da dikkat çekildi. Ahmet Çifter, ailelerin “Sınavı geç, sonra ne istersen yaparsın” yaklaşımının yanlış olduğunun altını çizdi.
Stres hormonlarının (adrenalin, kortizol vb.) bedende uzun süre yüksek kalmasının zararlı olduğunu belirten Çift, özellikle yüzme, futbol gibi rahatlatıcı sporların sınav döneminde oldukça faydalı olacağını söyledi. Çok ağır sporları önermediğini, ancak düzenli ve keyif alınan fiziksel aktivitelerin kaygıyı azalttığını ekledi.
Sosyal Medya, Kıyaslama Kültürü ve Akran Baskısı
Günümüzün en ciddi sorunlarından biri olan kıyaslama kültürünün sınav kaygısını beslediğini belirten Çifter, “Her insan özünde farklıdır, her bireyin duyguları, düşünceleri, yetenekleri farklıdır” diyerek fenomenolojik bakış açısına dikkat çekti.
En Sık Yapılan Hatalar: Erteleme ve Tek Derse Yüklenme
Sınav sürecinde öğrencilerin en sık yaptığı hataları sıralayan Çifter, bunların başında “bir derse bir gün boyunca yüklenmek” ve “zorlandığı dersleri sürekli ertelemek” olduğunu söyledi.
Özellikle matematik ve fizik gibi derslerin toplumda genel olarak zor algılandığını, bu nedenle öğrencilerin bu derslere hiç bakmamayı tercih ettiğini belirten Çifter, “Erteledikçe süreç büyüyor, kaygı da büyüyor. Kaçtıkça sorun çözülmüyor, tam tersine katlanıyor” değerlendirmesinde bulundu.
Sağlıklı Çalışma Rutini: Plan, Uyku, Beslenme
Sınav kaygısını azaltmak için en temel adımın tutarlı bir çalışma alışkanlığı olduğunu söyleyen Ahmet Çifter, “Pazar günü saat 10’da sınav varsa, her pazar saat 10’da deneme sınavına girin” önerisinde bulundu.
Beslenme ve uykunun önemine özellikle değinen Çift, sabah kahvaltısında sadece karbonhidrat ağırlıklı değil, protein, sebze ve meyve içeren dengeli bir beslenme düzeni gerektiğini anlattı.
“YouTube’dan Dinleyip Geçmek Öğrenmek Değildir”
Öğrenme yöntemlerinin de kaygıyla yakından ilişkili olduğunu belirten Ahmet Çifter, pasif öğrenmenin sınav kaygısını artırdığını ifade etti.
Motivasyon Düşünce Ne Yapmalı?
Motivasyon düşüklüğü yaşayan öğrencilerin geleceği düşünmeleri ve hayallerini netleştirmeleri gerektiğini söyleyen Çifter, geleceğin iki ucu olduğunu ifade etti:
Eğer erteleme ve düzensizlik devam ederse geleceğin kaygı ve umutsuzluk getireceğini, ancak planlı ve istikrarlı çalışıldığında geleceğin heyecan verici hale geldiğini belirtti.
Доступные форматы для скачивания:
Скачать видео mp4
-
Информация по загрузке: