Neden ALMAN ORDUSU bu kadar GÜÇLÜYDÜ ve sonunda SOVYETLER tarafından YENİLDİ?

İkinci Dünya Savaşı’nın ilk yarısında Alman ordusu — korkulan Wehrmacht — verimlilik, hız ve askeri güçle eş anlamlı hale geldi. Gücü yalnızca asker sayısından veya silahlardan değil, taktik doktrininden geliyordu. Almanya, Birinci Dünya Savaşı’ndan aldığı dersleri yeni bir savaş biçimine dönüştürdü: Blitzkrieg, yani yıldırım savaşı. Kesin hava saldırılarını, hızlı tankları ve motorize piyadeyi birleştirerek Polonya, Fransa, Belçika ve Hollanda gibi ülkeleri haftalar içinde ezip geçti. Dünyanın gözünde Alman ordusu yenilmez görünüyordu.

Ancak bu gücün ardında zamanla ortaya çıkan zayıflıklar vardı. Almanya, yeterince üretemediği dış kaynaklara — yakıt, çelik, kauçuk — bağımlıydı. Ayrıca lojistik sistemi uzun süren savaşlar için değil, kısa seferler için tasarlanmıştı. Hitler 1941’de Barbarossa Harekâtı’nı başlattığında hem Sovyet topraklarının büyüklüğünü hem de halkın direnme gücünü küçümsedi. Almanlar hızla ilerlediler, ancak kısa süre sonra sonsuz mesafeler, çamurlu yollar, acımasız kış ve giderek güçlenen Sovyet direnişi arasında sıkışıp kaldılar.

Başlangıçta dağınık ve donanımsız olan Kızıl Ordu, yenilgilerinden ders aldı. Zamanla Sovyetler komutayı yeniden organize etti, sanayilerini Ural Dağları’nın ötesine taşıdı ve efsanevi T-34 tankı da dahil olmak üzere kitlesel silah üretimine başladı. Bu tanklar Alman zırhlılarına göre daha güvenilir ve sayıca üstündü. Bu sırada Wehrmacht, insan gücü ve malzeme kayıplarını telafi edemeden devasa kayıplar verdi. İkmal hatları fazla uzadı ve Alman askerleri, uygun giysi ve takviye olmadan, düşman kurşunları kadar soğuk ve açlığa da yenik düştü.

Almanya’nın yenilgisi tek bir hatanın sonucu değil, tam bir yıpranmanın sonucuydu. Hitler stratejik geri çekilmeleri reddederek, ordunun moralini ve yapısını çökerten felaket kararlar aldı. Buna karşılık Sovyetler, ulusal sanayi çabaları ve müttefik yardımı sayesinde topraklarını geri kazanarak Berlin’e kadar ilerledi. Bir zamanlar dünyanın en korkulan ordusu olan Wehrmacht, sonunda kendi ağırlığı altında çöktü. Alman ordusu yalnızca Sovyet gücüyle değil, kendi liderliğinin kibri ve sayıca çok daha fazla, daha dayanıklı düşmanlarla savaşmanın imkânsızlığıyla da yenildi.