YUNGBLUD // the boy in the black dress (türkçe çeviri)

"No, you don't want to lie anymore
About why you feel so bad"


Selam

nasılsınız? özellikle okula gidenler.

ben iyi sayılırım. en azından iyi bir başlangıç yaptım gibi.

şarkının ilk duyduğumdan beri bana fazla samimi gelen bir yanı var. çok küçükken Dominic'i keşfetmiştim aslında. hem de yakından takip ederdim. bu yüzden de sanki yaşadığı çoğu şeye hakimmiş, beraber büyümüş gibi hissediyorum elimde olmadan.

acıma duygusu hissediyorum. geçmişteki kendine bunların önemli olmadığını açıklamak istiyorsun ama bir daha geri dönemezsin. kendi kendinedir ve atlatacağı günü bekliyordur. düşününce ben de bir zamanlar "Siyah Elbiseli Oğlan"dım. belki de hepimiz biraz öyleydik. Bunu atlattığımı düşünüyorum. Bir süre sonra insan kendine alışıyor.

şarkının son kısmında aslında tüm olay. nefret her yerde ve her zaman görebileceğiniz bir şey. mezardan beşiğe. olay nefretin seni nasıl yönlendirdiği.

bu arada bu şarkıdan önce "die for a night" dinlemeniz lazım. o ladar tamamlayıcılar ki. hatta ardı ardına çevirecektim. sanırım albümde bu ikisi favorilerimden.

bu şarkı albümdeki son şarkı ayrıca. tüm duygularını açabilmek ciddi bir cesaret bence. hatta başkalarına kendinden nefret ettiğini söylemek. kendini açabilmek. albümdeki tüm şarkıların birleştiği ortak nokta olarak görüyorum ayrıca.

hayatım boyunca yazdım. bunu terapi olarak kullandım. şarkıyı çevirirken eski üç yazıma denk geldim. aralarında yaklaşık üç ay olan ve neden saçma sapan bir yere yazdığımı bilmediğim üç ayrı yazı. birinde fazla kötüyüm. o kadar kafam sorularla dolmuş ki bana tüm cevapları verebilecek bir yaratık bulmayı bekliyorum. ikincisinde sadece kötüyüm. sorularım yanıt bulamamış olsa da kendi kendime cevaplar hayal ediyorum. üçüncüde iyiyim. gelecekte kötüleşecek kendim için bile tavsiye veriyorum. şimdiki ben onun tavsiyesini fazlasıyla kaçış olarak kullanıyor bu arada. her yerden bir kağıt ve her yerden ayrı bir ben çıkıyor.

ne yazacağımı düşünüp duruyorum. bir süredir hiçlik duygusuyla sarmalanıyorum. duygularım ve düşüncelerim sürekli aynı. bu yüzden de yok gibiyim kendi hayatımda. ipler elimde değil. zaten şimdilik almak da istemiyorum. akışa devam.

aslında videoyu daha önceden atıp biraz mutlu etmek istemiştim. sonra videomu kaydedemeden silindi. nasıl olduğunuzu sormak için tatlı bir yol bence. şimdilik gitmem gerekiyor.

seviyorum sizi



İzlediğiniz için teşekkür ederim
Lil Ceraunophile

ig:
https://instagram.com/lil_ceraunophile?igs...

spotify:
https://open.spotify.com/user/5bflud99zr21...




Jed punched him in the parking lot
He trembled as his face kissed the floor
Masculinity seems to hurt a lot
The first time that you feel it in your jaw

Mr. Ball expressed nail polish was for girls
Confessed it right in front of the class
So he stood by the fence as the clouds threw up and wept
Trying to chew off both his hands

You don't want to lie
No, you don't want to lie anymore
About things that make you sad
Things that drive you mad

The boy in the black dress
How I hate him, I hate him, I hate him, I wish he was dead
The boy in the black dress
How I hate him, I hate him, I hate him, tell all of your friends
To drown him in misery

Nikki laughed and ran down the stairs
Told tales about casual sex
Waltzing around in her underwear
She taught him things he'd never forget
Those wholesome things he'd never forget

You don't want to lie
No, you don't want to lie anymore
About why you feel so bad

You don't want to lie
No, you don't want to lie anymore
About things that make you sad
Things that drive you mad

The boy in the black dress
How I hate him, I hate him, I hate him, I wish he was dead
The boy in the black dress
How I hate him, I hate him, I hate him, tell all of your friends
To drown him in misery

He tried to erase him by 24
Because now he can't walk out the door
They all think he lied, but the lord knows he tried
To be something that they all would adore
They hate what he is
And they hate what he's not
But hate is nothing new you will see
From the grave to the cot
How I wish that I forgot
That the boy in the black dress is me



.