Şahı Nakşıbend Hazretleri Altın Silsile

ŞÂH NAKŞİBEND MUHAMMED BAHÂÜDDİN HAZRETLERİ

Anlatıcı---Altın silsilenin 16. halkası olan Şâh-ı Nakşibend, hicri 718, (Miladi:1318) yılının Muharrem ayında Buhara yakınlarındaki Kasr-ı Arifan isimli köyde doğdu. Soyu Hazreti Ali’ye kadar dayanan Şah-ı Nakşibend, henüz doğmadan önce Baba Semmasi Hazretleri tarafından müjdelenmiş, Emir Külal Hazretleri tarafından da uzun yıllar eğitime tabi tutulmuştur.

Nisbesi El Buhâri olan Şah-ı Nakşibend hazretleri kendisine kadar ‘Hacegan’ yolu olarak anılan tarikatı kendisinden sonra ‘’Nakşibendi’’ yapan bir kolbaşı oldu.

Uzunca boylu, buğday tenli, gökçek yüzlüdür. Sakalı büyükçe, boyu uzuncaydı. Boynu nur gibi parlardı. Tatlı dilli ve güzel sözlüydü. Tarikat âdâbını zahiren Seyyid Emir Külal’den öğrenmişti. Kendisi hafi zikir ve rabıtayı esas aldığından ‘’nakışçı’ anlamına gelen ‘Nakşbend’ lakabıyla meşhur olmuştur.
*----------------------------------*
Doğum yılları aynı zamanda Osmanlı Devletinin kuruluş yıllarına denk gelen Şah-ı Nakşbend Hazretleri, maneviyat yoluna girmeden önce bir süre dini ilimler tahsil etti. 18 yaşında Semerkanttaki tahsilini tamamladı ve memleketine dönüp evlendi.

Evlenmesinden bir süre sonra ilk şeyhi Muhammed Semmasi vefat etti. Bunun üzerine Kasrı Arifana gelen Seyyid Emir Külal, Şah-ı Nakşibend’e şeyhinin vasiyetini hatırlatarak onun manevi eğitimiyle meşgul olmaya başladı. Şeyhi Emir Külal ile birlikte Nesef’e giden Şah-ı Nakşibend yedi yıl kadar orada kaldı.

Abdülhalık Gücdüvani’nin zamanında gizli zikre önem veren Hacegân yolunda Mahmud Fağnevi ile açık zikre geçilmişti. Şah-ı Nakşibend Hazretleri de gizli zikri esas aldığından Emir Külal’in meclisinde açık zikir başladığında O, halkadan ayrılıp dışarı çıkardı. Onun bu hali çok geçmeden Emir Külal’in öbür müridlerine garip gelmeye başlamıştı.

Bir gün Emir Külâl Hazretlerinin huzurunda bulunan birkaç önde gelen mürid daha fazla dayanamayıp bu durumun hikmetini sordular.
*----------------------------------*
Mürid---Muhammed Bahaeddin kardeşimizin halini yadırgıyoruz. Biz ne zaman zikre başlasak o ayrılıyor. Biz mi yanlış yapıyoruz yoksa O mu?

E. Külal---Siz Oğlum Bahaeddin hakkında kötü bir zanna düşmüş bulunuyorsunuz. Bu, O’nu anlayamamanızdan doğuyor. Bilin ki Onun üzerinde Allah’ın hususi bir nazarı vardır. Benim ona olan ilgim benim irademle değildir. Bunu yakında siz de göreceksiniz.
*----------------------------------*
Anlatıcı---Bir süre sonra Suhar’da bir mescidin inşası sırasında Şeyh Emir Külal, Muhammed Bahaeddin’e yeni manevi kapıların işaretini verdi.

E. Külal--- Şeyhim Muhammed Semmasi’nin senin yetişmen hususundaki emirlerini yerine getirdim. Dağarcığımda ne varsa hepsini sana aktardım. Artık senin himmet kuşun beni geçti. Dilediğin gibi davranmaya, benim tarafımdan mezunsun.

*----------------------------------*
Anlatıcı--- Bu icazetten sonra oradan ayrılan Şah-ı Nakşibend Emir Külal’in halifesi Arif Difgirâni’nin dergâhına gider ve yedi yıl onun meclisinde bulunur. Bunun ardından on iki yıl kadar da Yesevi şeyhlerinden Kusem Şeyh ile Halil Atâ’nın sohbetlerine katılır.

Bir ara hükümdar olan Şeyh Halil Atâ’nın iktidardan uzaklaştırılmasına çok üzülen Şah-ı Nakşibend, dünya işlerinden büsbütün soğuyarak Buhara yakınlarındaki Zivertan köyüne yerleşir.

Burada bir yandan halkı irşad etmekte bir yandan da sokakların temizliğiyle, yaralı hayvanların ihtiyaçlarıyla uğraşmaktadır. Müteakiben Mevlana Kışlaki’den hadis okuyan Şah- Nakşibend; Herat, Merv, Nişabur şehirlerini kapsayan geziler yapar, buraların âlim ve şeyhleriyle görüşür.
*----------------------------------*
Aynı günlerde vefat eden şeyhi Seyyid Emir Külâl, vefatı sırasında yaptığı vasiyetle müridlerini Şah-ı Nakşibende bırakır. Böylece Onun hayatında yeni bir dönem başlar. Binlerce kişiyi büyük bir sabırla irşad eder, edep öğretir.


*----------------------------------*
Anlatıcı---Şah-ı Nakşibend Hazretleri Hacegân yolunun Abdulhâlık Gücdüvani tarafından tesbit edilen on bir esasını ihyâ etti. Nakşibendiyye yolunu henüz sağ iken Buhara, Semerkand ve Maverâünnehir bölgesine yaydı. Güçlü ve tesirli halifeleri sayesinde İslam ülkelerinde büyük bir etki bıraktı.

*----------------------------------*
Anlatıcı--- Rebiülevvel ayının pazartesi gecesi Şah-ı Muhammed Bahaeddin Nakşibendi Hazretleri, ellerini duaya kaldırır ve uzun süre öyle kalır. Nihayet yüzlerine sürer ve odaya inen nur ve tevhid kelimesi eşliğinde ruhunu teslim eder.
*----------------------------------*