Bekir Berk'in Cenazesini Kim Yıkadı?
Автор: Hayatın İçinden Hikayeler Mustafa Oral
Загружено: 2025-06-14
Просмотров: 2240
Bekir Berk'in Cenazesini Kim Yıkadı? #bekirberk #bediüzzaman #bekirberkincenazenamazınıkimkıldırdı
#saidnursi #balıkesirnurtalebeleri #balıkesir #nurtalebeleri
Mezar Taşına Bakarak Yaşayan
Bekir Berk’in Son Anları
Mazlumların avukatı Bekir Berk yakışıklı, uzun boylu, kartal bakışlı, güvercin kalpli, Türkçeyi çok güzel kullanan film yıldızı gibi bir adamdır. Karakter oyuncusu arayan yönetmenler için bulunmaz kahramandır. TRT spikerliğinden siyasi sebeplerle elenmiştir. Bediüzzaman’ı tanıdıktan sonra onun gibi perde arkasında kalmayı tercih eder. Rahat yerine sıkıntılı bir hayatı seçer. Eğer Risale hizmeti yerine sinemaya girseydi büyük bir yıldız olabilirdi.
Vefatından iki ay önce sevenleri vefa borcu olarak bu abidevi, film yıldızı gibi şahsın destansı hayatını belgesel yapmak ister. Konuyu kendisine açarlar. Bir işten Bediüzzaman’a “ekmek” çıkacaksa Bekir Berk o işte sonuna kadar vardır.
“Kardeşim! Ben, Van Kalesinden düşerken ‘Eyvah davam!’ diyen bir Üstadın talebesiyim; hizmete vesile olacaksa elbette!”
Bekir Berk 35 yıldır hep aynı yerde, Üstadın tam hizasındadır. Filmde kendisini anlatmak yerine uzun uzun Üstadını anlatır. Enteresandır ki çekimler biter bitmez dünya perdesini kapatıp cennetin perdesini aralar. Ertesi gün hastaneye yatar. 2 ay sonra dünya perdesi tamamen kapanacaktır. Mümine yakışır şekilde rolünü oynadıktan sonra dünya sahnesinden çekilecektir. Vefat ettiği gün hayatını anlatan filminin son sahnesi kendi cenaze merasimiyle nok¬talanacaktır.
Hastanede ömrünün sonuna geldiğini hisseder. Vasiyetini açıklar: Ben vefat ettiğimde Sungur, Abdullah ve Bayram Ağabeyler ile Fırıncı, Birinci ve Kutlular elleriyle cenazemi taşısınlar. Kırkıncı Hoca beni yıkasın ve Fethullah Hoca da namazımı kıldırsın.
Rabbinden istediği sürenin sonuna gelmiştir. Hayatı filme çekilmiş, kalblerde izlenmeye başlanmıştır. Melekler de her karesi ibretle dopdolu hayatının filmini çekmişler, final sahnesine gelmişlerdir. Tarihler 14 Haziran 1992’yi göstermektedir. İhtimal ki gözlerinden hayat bir film şeridi gibi geçmektedir:
“Şurası Üstad’ımla göz göze geldiğim Isparta. Karşısı Sıddık Süleyman’ı Üstad’ımıza gönderdiğimiz Barla. Şu yokuşun sonu Barla Kabristanı. Süleyman, Üstadla koyun koyuna yatar orada. Oyyy Süleyman! Yerinde olaydım, yanında olaydım. Üstad’ımın kabrinin başında bir taş olaydım. Üstad’ım sana emanet Süleyman. Üstad’ım “Sen Zübeyir’imi, Tahirî’mi yalnız bırakma.” diyor.
Ben gidiyorum yolca yolca Eyüp Kabristanına
Çiçekler açar gonca gonca Zübeyir ve Tahirî’nin mezarında
O gece hayli yorgundur. Dünya yükünü indirdi indirecektir. Artık bu ten bu canı taşıyamayacaktır. Ruhu çekilmek üzeredir. Her geçen dakika bilinci zayıflamaktadır. Bir ara odasına Ahmet Şahin girer. Onunla Yeni Asya gazetesinde yazmışlardır. Oysa şimdi kader Bekir Berk için son cümlesini yazmak üzeredir. Fakat bunu düşünecek durumda değildir. Zamanın Hz. Ömer’inin aklı Sevgili’nin (sav) en çok sevdiği namazdadır. Sevgili (sav) son anlarında bile dünyada en çok sevdiği kadının, Hz Aişe’nin dizlerindeyken dünyada kadın ile birlikte kendisine en çok sevdirilen namazı düşündüğü gibi Bekir Berk de namazı düşünmektedir. “Hocam.” der. “Ben yatağımda ima ile… İşte bu şekilde namazımı eda etmeye çalışıyorum. Acaba oluyor mu?”
Son nefesini vermek üzere olduğu anlarda bile namazı düşünmektedir. Hayatının son demlerini yaşarken söylediği bu sözler odadaki herkesi ağlatır. Demek insan nasıl yaşarsa öyle ölecektir. Ne güzel bir sona gelmiştir Bekir Berk…
Şahin Hoca boğazında düğümlenen hıçkırıklara, gözlerinden dökülen yaşlara engel olmaya çalışarak cevap verir. “Olur ağabey, caizdir.”
Bu sözlerden kısa süre gözleri kapanır. Perde çekilir. Ruhu dünyadan çekilir. O anlarda Doktor Ayhan Songar da oradadır. Ruhuna içli içli Fatihalar okunur. Fakat bir zaman sonra gözleri yine açılır. Ruhu geri gelmiştir. Aynan Songar tek kelimeyle alabora olur. Tıp tarihinde nadir görülen bir harikadır. Demek henüz vedalaşmadığı dostları vardır. Vedalaşmalar biter bitmez Bekir Berk bu sefer son defa dünyaya veda eder. Gözleri yine kapanır, ruhu çekilir. Yeni biçilmiş yonca kokuları yayılır dünyaya. Ardından derin izler bırakarak dünyadan göç eder. Cümle melekler başında toplanır. Öve öve bitiremezler. Son sözü Azrail meleği söyler.
“Risale-i Nur’un avukatı!
Mazlumların yılmaz savunucusu!
Bediüzzaman’ın biricik komutanı!
Hz. Muhammed’in (asv) rüyadaki askeri!
Artık rüyalarını gerçekleştirme vakti.
Sevgili'ne (asv), Üstadına, anacığına kavuşma vakti.”
Kurban Bayramının 4. günüdür. Çağ en asil insanlardan birini kurban vermektedir. Oysa Bekir Berk gelecek diye cennette melekler, ruhaniler bayram etmektedir. Bir anne için en özel an evladının kundakla kucağına ilk kez verildiği andır. İkinci en güzel an ise cennette kavuştuğu andır. Fatma Hanım 66 yıl önce Bekir’ini kundakla kucağına almıştır. Bugünse melekler cennette Bekir’ini kundaklamış, annesinin kucağına vermiştir. Bu gün Fatma Hanım için ikinci bayramdır.
Bize hakkını helal et Bekir Berk
Доступные форматы для скачивания:
Скачать видео mp4
-
Информация по загрузке: