Poor Man's Poison - Long Way Home (Türkçe Çeviri)
Автор: Nazlı Hilal
Загружено: 2024-08-02
Просмотров: 524
"Please... I can't. I need some help. Please..."
Uzun süre sonra hepinize merhaba.
Şarkıda açıklayabileceğim bir şey yok diye düşünüyorum. Genel olarak anlaşılır bir dili vardı.
Bu şarkı uzun bir süredir hayatımın arkasında çalıyor. Çevirmeye yeltendiğim çok an oldu ama hiçbiri doğru zaman gibi hissettirmedi. Fakat şimdilerde, içinde yüzdüğüm bataklıktan çıkmaya çabaladığım bu günlerde, doğru vakti bulduğumu düşünüyorum. Yazdıklarımı okuyacaklar beni korkutuyor. Herhangi bir anlam çıkarmalarından, sözlerimin yanlış anlaşılmasından korkuyorum. Geçtiğimiz onca zaman içinde kadar çok yanlış anlaşıldım, yanlış anlattım, kullandığım kelimelerden yargılandım ki tek bir şey yapacak güç bulamamaya başlamıştım. Hala korkuyorum. Burası duygu ve düşüncelerimi en çıplak haliyle ifade ettiğim ikinci yer. Böyle kalmasını umuyorum. Bundan dolayı rahatça konuşmaya çalışacağım.
İnsan olmanın zorluğunu her geçen gün daha iyi tecrübe ediyorum. Her geçen gün şaşırıyorum. Hiçbir zaman geride bıraktığınız şeylerden kaçamıyormuşsunuz. Hayat bunu bana o kadar iyi öğretti ki! Hala yıllar evvel yaşadığım olayların bıraktığı izleri taşıyorum. Hala acı veriyor bazıları. Hiç denizde boğulmadım. Ama onun acısını hissedebiliyorum. Yüzeye çıkmak için çırpınan kollar. Çaresizlik. Yapayalnız mücadele etmek zorunda kalmak. Sonra kapanan umut kapıları. Pes etmenin verdiği tatlı - acı huzur. Ve ciğerlerini doldurmaya başlayan su. Devamı yok. Çünkü tam da oradayım. Sonrasında ne olacağını bilmiyorum.
Fark ettim de hislerimi böyle anlatmak bile yargılanacağım düşüncesini getiriyor zihnime. İnsanlar süslü sözcükler istemiyorlar. Konuşmak da istemiyorlar. "Caz yapma" derler ya, ya da "edebiyata başlama." Hep nefret etmişimdir bunlardan. Yazmaktan hoşlanıyorum. Konuşmaktan da. O halde hoşlandığım şeyleri yapmama neden kızıyorlar? İşte bunlara önceleri çok farklı yanıtlar verebilirdim. Başkalarını haklı bulacak yanıtlar. Her ne kadar "kendimin farkındayım", "kendimi seviyorum", "kendime zaman ayırmalıyım" sözlerinin arkasına sığınsam da yaşadığım şeyler bana bunların bir yalandan ibaret olduğunu gösterdi. Ben ne kadar kendime döndüğümü, diğerlerini "umursamadığımı" söylesem de kendime aslında bundan çok uzakmışım.
İblislerle münakaşalarım oldu. Ruhların karmaşık sohbetlerini dinledim. Aynada kendime baktım. Katlanamadım. Başımı göğe kaldırıp yardım istedim. Tanrı oralarda bir yerlerdeyse. Zihnim çok gürültülüydü. Susmasını istedim. Uyumak. Sadece uyumak istedim. Ve geride bıraktığım o günlerden sonra yine buradayım. Şimdi daha iyi görüyorum. Bir hayatım varmış benim. Sadece bana ait olan. Yaptığım her şeyin sorumlusu benim. Benim hayatımı daha fazla etkileyecek verdiğim kararlar. Konuştuğum iblisleri ben seçtim, takip ettiğim melekler de benim seçimlerimin eseriydi. Suçlayacak kimse yok ortada. Ben de suçlu değilim. Tanrıcılık oynamaya da gerek yok. Aciz olduğumu biliyorum. Bunu bildiğim için acı veriyor zaten. Anı yaşamak, umutlu olmak, kendini sevmek, yaşantılardan ders çıkarmak, düştüğün yerden kalkmak, göğe bakmak... Kusursuz yaşamın maddeleriydi bunlar benim için.
Şimdiyse, elinde kırbacıyla bunlara uymaya zorlayan, beni küçümsemekten ve yargılamaktan zevk alan, geçmişteki hatalarımı devamlı ısıtıp önüme koyan, sürekli yetersiz olduğumu söyleyen, rekabetçi olmamı tembihleyen bir başka benliğimin ellerinde hapsolduğumu görüyorum. O kadar uzun zamandır onun gölgesi altında yaşıyorum ki yaptığım veya yaptırdığı her şey bazen hala normalmiş gibi geliyor. "Doğru" nerede bilmiyorum. Her insanın doğrusu da farklıdır zaten. Sadece eve dönmeye çalışıyorum. Pes etmemek için elimden geleni yapıyorum. Belki bir gün yağmur yağar ve sonunda kendi yoluma gidebilirim. Başkalarının çimenlerinde vaatler aramayı bırakabilirim. Tıpkı şarkıdaki gibi. Evime dönmek için uzun yolu seçtim ve... şimdi üşüyorum.
Доступные форматы для скачивания:
Скачать видео mp4
-
Информация по загрузке: